077 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ١٩

O gün vay haline yalanlayanların.

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَلَمۡ نَخۡلُقكُّم مِّن مَّآءٖ مَّهِينٖ ٢٠

Sizi bir değersiz sudan yaratmadık mı?

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَجَعَلۡنَٰهُ فِي قَرَارٖ مَّكِينٍ ٢١

İmdi onu bir sağlam karargâhta (bulunur) kıldık.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِلَىٰ قَدَرٖ مَّعۡلُومٖ ٢٢

Bir malum müddete kadar.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَقَدَرۡنَا فَنِعۡمَ ٱلۡقَٰدِرُونَ ٢٣

İşte Biz kâdir olduk, artık ne güzel kâdir olanlarız.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ٢٤

O gün vay haline yalanlayanların.

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَلَمۡ نَجۡعَلِ ٱلۡأَرۡضَ كِفَاتًا ٢٥

(25-26) Biz yeri bir toplantı mevzii yapmadık mı? Dirilere ve ölülere.

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَحۡيَآءٗ وَأَمۡوَٰتٗا ٢٦

(25-26) Biz yeri bir toplantı mevzii yapmadık mı? Dirilere ve ölülere.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَجَعَلۡنَا فِيهَا رَوَٰسِيَ شَٰمِخَٰتٖ وَأَسۡقَيۡنَٰكُم مَّآءٗ فُرَاتٗا ٢٧

Ve orada yüksek, sabit dağlar kıldık ve size bir tatlı su içirdik.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ٢٨

(28-29) O gün vay haline yalanlayanların. Kendisini yalanladığınız şeye gidiniz.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ٱنطَلِقُوٓاْ إِلَىٰ مَا كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ ٢٩

(28-29) O gün vay haline yalanlayanların. Kendisini yalanladığınız şeye gidiniz.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu