077 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ١٩

Vay hâline o gün yalan diyenlerin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O gün inkarcıların vay haline!

– Seyyid Kutub

O gün vay yalanlayanların haline!

– Diyanet İşleri

أَلَمۡ نَخۡلُقكُّم مِّن مَّآءٖ مَّهِينٖ ٢٠

Yaratmadık mı sizi bir hakir sudan?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sizi basit bir sıvı damlasından yaratmadık mı?

– Seyyid Kutub

Biz sizi bayağı bir sudan (meniden) yaratmadık mı?

– Diyanet İşleri

فَجَعَلۡنَٰهُ فِي قَرَارٖ مَّكِينٍ ٢١

Kılıp da onu bir makarda temkin

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra o sıvı damlasını korunaklı bir yuvaya yerleştirmedik mi?

– Seyyid Kutub

Sonra onu belli bir süreye kadar sağlam bir yerde (ana rahminde) tuttuk.

– Diyanet İşleri

إِلَىٰ قَدَرٖ مَّعۡلُومٖ ٢٢

mâlum bir kadere değin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Belirli bir sürenin sonuna kadar.

– Seyyid Kutub

Sonra onu belli bir süreye kadar sağlam bir yerde (ana rahminde) tuttuk.

– Diyanet İşleri

فَقَدَرۡنَا فَنِعۡمَ ٱلۡقَٰدِرُونَ ٢٣

Demek ki ölçmüşüz, demek ki Biz ne güzel kādiriz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Biz o sıvı damlacığın gelişmesini aşamalı bir plâna bağladık. Biz ne güzel plân yaparız.

– Seyyid Kutub

Sonra da ona ölçülü bir biçim verdik. Biz ne güzel biçim verenleriz!

– Diyanet İşleri

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ٢٤

Vay hâline o gün yalan diyenlerin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O gün inkarcıların vay haline!

– Seyyid Kutub

O gün vay yalanlayanların haline!

– Diyanet İşleri

أَلَمۡ نَجۡعَلِ ٱلۡأَرۡضَ كِفَاتًا ٢٥

Ya kılmadık mı Arz’ı bir tokat

– Elmalılı Hamdi Yazır

Biz yeryüzünü barınak yapmadık mı?

– Seyyid Kutub

Biz yeryüzünü dirileri de ölüleri de toplayan (bir yurt) yapmadık mı?

– Diyanet İşleri

أَحۡيَآءٗ وَأَمۡوَٰتٗا ٢٦

gerekse diriler için gerekse emvât.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ölüler için de diriler için de.

– Seyyid Kutub

Biz yeryüzünü dirileri de ölüleri de toplayan (bir yurt) yapmadık mı?

– Diyanet İşleri

وَجَعَلۡنَا فِيهَا رَوَٰسِيَ شَٰمِخَٰتٖ وَأَسۡقَيۡنَٰكُم مَّآءٗ فُرَاتٗا ٢٧

Ve oturtup da onda yumru yumru oturaklı dağlar, sunmadık mı size bir su (tatlı) bir furât?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Orada yüksek dağlar yaratmadık ve size tatlı sular içirmedik mi?

– Seyyid Kutub

Orada sabit yüce dağlar yaratmadık mı, size tatlı bir su içirmedik mi?

– Diyanet İşleri

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ٢٨

Vay hâline o gün yalan diyenlerin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O gün inkarcıların vay haline!

– Seyyid Kutub

O gün vay yalanlayanların haline!

– Diyanet İşleri

ٱنطَلِقُوٓاْ إِلَىٰ مَا كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ ٢٩

Haydi boşanın o yalan dediğinize.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şimdi inkar ettiğiniz yere koşunuz!

– Seyyid Kutub

Onlara şöyle denecek: "Yalanlamakta olduğunuz şeye (cehennem azabına) gidin."

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu