023 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

عَٰلِمِ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ فَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشۡرِكُونَ ٩٢

O gayb u şehâdetin âlimi, binâenʿaleyh onların koştukları şirklerden çok yüksek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قُل رَّبِّ إِمَّا تُرِيَنِّي مَا يُوعَدُونَ ٩٣

De ki: “Rabbim! Eğer onlara edilen vaʿîdi bana behemehâl göstereceksen

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَبِّ فَلَا تَجۡعَلۡنِي فِي ٱلۡقَوۡمِ ٱلظَّٰلِمِينَ ٩٤

beni o zâlimler gürûhunda bulundurma Rabbim!”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّا عَلَىٰٓ أَن نُّرِيَكَ مَا نَعِدُهُمۡ لَقَٰدِرُونَ ٩٥

Şübhesiz ki Biz, onlara yaptığımız va‘îdi sana göstermeye elbette kādiriz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱدۡفَعۡ بِٱلَّتِي هِيَ أَحۡسَنُ ٱلسَّيِّئَةَۚ نَحۡنُ أَعۡلَمُ بِمَا يَصِفُونَ ٩٦

Sen o kötülüğü en güzel olan hasletle def‘ et, Biz onların ne halt edeceklerini daha iyi biliriz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقُل رَّبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنۡ هَمَزَٰتِ ٱلشَّيَٰطِينِ ٩٧

Ve de ki: “Sana sığınırım Rabbim, o şeytanların dürtüştürmelerinden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَن يَحۡضُرُونِ ٩٨

Ve sana sığınırım Rabbim, huzurûma gelmelerinden”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءَ أَحَدَهُمُ ٱلۡمَوۡتُ قَالَ رَبِّ ٱرۡجِعُونِ ٩٩

Nihâyet her birine ölüm geldiği vakit diyecek ki: “Rabbim! Döndür, döndür beni, döndür!.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَعَلِّيٓ أَعۡمَلُ صَٰلِحٗا فِيمَا تَرَكۡتُۚ كـَلَّآۚ إِنَّهَا كَلِمَةٌ هُوَ قَآئِلُهَاۖ وَمِن وَرَآئِهِم بَرۡزَخٌ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ ١٠٠

Belki ben o bıraktığımda sâlih bir amel işlerim”; hayır hayır! O bir kelimedir ki onu o söyler, ötelerinden ise bir berzah vardır, tâ ba‘s olunacakları güne kadar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَإِذَا نُفِخَ فِي ٱلصُّورِ فَلَآ أَنسَابَ بَيۡنَهُمۡ يَوۡمَئِذٖ وَلَا يَتَسَآءَلُونَ ١٠١

O vakit Sûr üfürüldü mü artık beynlerinde o gün ne ensâb vardır ne de soruşurlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَمَن ثَقُلَتۡ مَوَٰزِينُهُۥ فَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ ١٠٢

O zaman her kimin tartıları ağır gelirse işte onlar o felâh bulanlardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu