023 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

مَا ٱتَّخَذَ ٱللَّهُ مِن وَلَدٖ وَمَا كَانَ مَعَهُۥ مِنۡ إِلَٰهٍۚ إِذٗا لَّذَهَبَ كُلُّ إِلَٰهِۭ بِمَا خَلَقَ وَلَعَلَا بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖۚ سُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ ٩١

Allah, hiç veled ittihaz etmedi, beraberinde bir tanrı da yok. O surette her tanrı kendi yarattığı ile giderdi ve elbette biri diğerine kibrederdi. O isnad ettikleri vasıflardan sübhân O Allah.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Allah evlat edinmemiştir ve O'nun yanısıra bir başka ilah yoktur. Yoksa her ilah, kendi yaratıklarını otoritesi altına alıp bir yana gider ve biri öbürüne karşı üstünlük kurmaya çalışırdı. Allah onların bu asılsız yakıştırmalarından münezzehtir.

– Seyyid Kutub

Allah hiçbir çocuk edinmemiştir. Onunla birlikte başka hiçbir ilah yoktur. Öyle olsaydı her ilah kendi yarattığını alır götürür ve mutlaka birbirlerine üstün gelmeye çalışırlardı. Gaybı da, görülen âlemi de bilen Allah, onların yakıştırdığı nitelemelerden uzaktır. Onların koştukları ortaklardan çok yücedir.

– Diyanet İşleri

عَٰلِمِ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ فَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشۡرِكُونَ ٩٢

O gayb u şehâdetin âlimi, binâenʿaleyh onların koştukları şirklerden çok yüksek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O görünmeyeni de görüneni de bilir. O onların koştukları ortaklardan münezzehtir.

– Seyyid Kutub

Allah hiçbir çocuk edinmemiştir. Onunla birlikte başka hiçbir ilah yoktur. Öyle olsaydı her ilah kendi yarattığını alır götürür ve mutlaka birbirlerine üstün gelmeye çalışırlardı. Gaybı da, görülen âlemi de bilen Allah, onların yakıştırdığı nitelemelerden uzaktır. Onların koştukları ortaklardan çok yücedir.

– Diyanet İşleri

قُل رَّبِّ إِمَّا تُرِيَنِّي مَا يُوعَدُونَ ٩٣

De ki: “Rabbim! Eğer onlara edilen vaʿîdi bana behemehâl göstereceksen

– Elmalılı Hamdi Yazır

De ki; «Ya Rabb'i, eğer onların tehdit edildikleri azabı eğer mutlaka bana göstereceksen.»

– Seyyid Kutub

De ki: "Ey Rabbim! Onlara yöneltilen tehditleri bana mutlaka göstereceksen, beni o zalim milletin içinde bulundurma."

– Diyanet İşleri

رَبِّ فَلَا تَجۡعَلۡنِي فِي ٱلۡقَوۡمِ ٱلظَّٰلِمِينَ ٩٤

beni o zâlimler gürûhunda bulundurma Rabbim!”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ya Rabb'i, beni zalimler arasında bırakma.

– Seyyid Kutub

De ki: "Ey Rabbim! Onlara yöneltilen tehditleri bana mutlaka göstereceksen, beni o zalim milletin içinde bulundurma."

– Diyanet İşleri

وَإِنَّا عَلَىٰٓ أَن نُّرِيَكَ مَا نَعِدُهُمۡ لَقَٰدِرُونَ ٩٥

Şübhesiz ki Biz, onlara yaptığımız va‘îdi sana göstermeye elbette kādiriz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlara yönelttiğimiz tehdidin gerçekleştiğini sana göstermeye elbette gücümüz yeter.

– Seyyid Kutub

Bizim onlara yönelttiğimiz tehditleri sana göstermeye elbette gücümüz yeter.

– Diyanet İşleri

ٱدۡفَعۡ بِٱلَّتِي هِيَ أَحۡسَنُ ٱلسَّيِّئَةَۚ نَحۡنُ أَعۡلَمُ بِمَا يَصِفُونَ ٩٦

Sen o kötülüğü en güzel olan hasletle def‘ et, Biz onların ne halt edeceklerini daha iyi biliriz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sana yaptıkları kötülüğü en iyi davranışla karşıla. Biz onların asılsız yakıştırmalarını herkesten iyi biliyoruz.

– Seyyid Kutub

Kötülüğü, en güzel olan şeyle uzaklaştır. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyleri daha iyi biliriz.

– Diyanet İşleri

وَقُل رَّبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنۡ هَمَزَٰتِ ٱلشَّيَٰطِينِ ٩٧

Ve de ki: “Sana sığınırım Rabbim, o şeytanların dürtüştürmelerinden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

De ki; «Ya Rabb'i, şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım.»

– Seyyid Kutub

De ki: "Ey Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım."

– Diyanet İşleri

وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَن يَحۡضُرُونِ ٩٨

Ve sana sığınırım Rabbim, huzurûma gelmelerinden”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onların yanımda olmalarından da sana sığınırım, ya Rabb'i.

– Seyyid Kutub

"Ey Rabbim! Onların benim yanımda bulunmalarından da sana sığınırım."

– Diyanet İşleri

حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءَ أَحَدَهُمُ ٱلۡمَوۡتُ قَالَ رَبِّ ٱرۡجِعُونِ ٩٩

Nihâyet her birine ölüm geldiği vakit diyecek ki: “Rabbim! Döndür, döndür beni, döndür!.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonunda onlardan biri ölümün eşiğine geldiğinde der ki; «Ya Rabb'i, beni geri çeviriniz.»

– Seyyid Kutub

Nihayet onlardan birine ölüm gelince, "Rabbim! Beni dünyaya geri gönderiniz ki, terk ettiğim dünyada salih bir amel yapayım" der. Hayır! Bu sadece onun söylediği (boş) bir sözden ibarettir. Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, dönmelerine engel) bir perde (berzah) vardır.

– Diyanet İşleri

لَعَلِّيٓ أَعۡمَلُ صَٰلِحٗا فِيمَا تَرَكۡتُۚ كـَلَّآۚ إِنَّهَا كَلِمَةٌ هُوَ قَآئِلُهَاۖ وَمِن وَرَآئِهِم بَرۡزَخٌ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ ١٠٠

Belki ben o bıraktığımda sâlih bir amel işlerim”; hayır hayır! O bir kelimedir ki onu o söyler, ötelerinden ise bir berzah vardır, tâ ba‘s olunacakları güne kadar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ki, ihmalkâr davrandığım konularda iyi ameller işleyeyim. Asla. Bu söz, boş yere söylenmiş yararsız bir lâftır. Yeniden dirilecekleri güne kadar onların önünde geçit vermez bir engel vardır.

– Seyyid Kutub

Nihayet onlardan birine ölüm gelince, "Rabbim! Beni dünyaya geri gönderiniz ki, terk ettiğim dünyada salih bir amel yapayım" der. Hayır! Bu sadece onun söylediği (boş) bir sözden ibarettir. Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, dönmelerine engel) bir perde (berzah) vardır.

– Diyanet İşleri

فَإِذَا نُفِخَ فِي ٱلصُّورِ فَلَآ أَنسَابَ بَيۡنَهُمۡ يَوۡمَئِذٖ وَلَا يَتَسَآءَلُونَ ١٠١

O vakit Sûr üfürüldü mü artık beynlerinde o gün ne ensâb vardır ne de soruşurlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sura üflendiği zaman, o gün artık aralarında soy bağı kalmaz ve birbirlerine hal hatır sormazlar.

– Seyyid Kutub

Sûr'a üfürüldüğü zaman, (işte) o gün ne aralarında soy-sop yakınlığı kalacak, ne de birbirlerini arayıp soracaklardır.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu