بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قُلۡ مَنۢ بِيَدِهِۦ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيۡءٖ وَهُوَ يُجِيرُ وَلَا يُجَارُ عَلَيۡهِ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ ٨٨

De ki: «Her şeyin melekûtu elinde (yed-i kudretinde) olan kimdir ki, o himaye eder ve kendisine karşı kimse himaye edilemez. Eğer siz bilir kimseler oldunuz iseniz (söyleyin bakalım).»

– Ömer Nasuhi Bilmen

سَيَقُولُونَ لِلَّهِۚ قُلۡ فَأَنَّىٰ تُسۡحَرُونَ ٨٩

Hemen diyeceklerdir ki: «Allah içindir.» De ki: «Artık siz nereden büyüleniyorsunuz?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

بَلۡ أَتَيۡنَٰهُم بِٱلۡحَقِّ وَإِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ ٩٠

Hayır... Biz onlara hakkı getirdik. Onlar ise şüphe yok ki, elbette yalancılardır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

مَا ٱتَّخَذَ ٱللَّهُ مِن وَلَدٖ وَمَا كَانَ مَعَهُۥ مِنۡ إِلَٰهٍۚ إِذٗا لَّذَهَبَ كُلُّ إِلَٰهِۭ بِمَا خَلَقَ وَلَعَلَا بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖۚ سُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ ٩١

Allah hiçbir veled ittihaz edinmedi ve O'nunla beraber hiçbir ilâh da yoktur. O zaman her ilâh, kendi yarattığı ile giderdi ve bazıları bazısı üzerine yükselirdi. Allah ise onların vasfettiklerinden münezzehtir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

عَٰلِمِ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ فَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشۡرِكُونَ ٩٢

Gaib olanı da, âşikâre bulunanı da bilendir. İşte onların şerik koştuklarından müteâlidir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

قُل رَّبِّ إِمَّا تُرِيَنِّي مَا يُوعَدُونَ ٩٣

De ki: «Yarabbi! Eğer onlara edilen vaîdi bana herhalde gösterecek isen.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

رَبِّ فَلَا تَجۡعَلۡنِي فِي ٱلۡقَوۡمِ ٱلظَّٰلِمِينَ ٩٤

«Yarabbi! Beni o zalimler olan kavmin içinde bulundurma.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِنَّا عَلَىٰٓ أَن نُّرِيَكَ مَا نَعِدُهُمۡ لَقَٰدِرُونَ ٩٥

Ve şüphe yok ki, Biz onlara yapmış olduğumuz vaîdi sana göstermeğe elbette kadirleriz.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ٱدۡفَعۡ بِٱلَّتِي هِيَ أَحۡسَنُ ٱلسَّيِّئَةَۚ نَحۡنُ أَعۡلَمُ بِمَا يَصِفُونَ ٩٦

Sen o kötülüğü en güzel olan şey ile defet. Biz onların neler ile vasfeder olduklarını daha iyi biliriz.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَقُل رَّبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنۡ هَمَزَٰتِ ٱلشَّيَٰطِينِ ٩٧

Ve dedi ki: «Yarabbi! Ben sana şeytanların vesveselerinden sığınırım.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَن يَحۡضُرُونِ ٩٨

«Ve Yarabbi! Sana sığınırım, onların huzuruma gelmelerinden.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00