بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَجَعَلۡنَا ٱبۡنَ مَرۡيَمَ وَأُمَّهُۥٓ ءَايَةٗ وَءَاوَيۡنَٰهُمَآ إِلَىٰ رَبۡوَةٖ ذَاتِ قَرَارٖ وَمَعِينٖ ٥٠

Meryem oğlunu ve annesini bir mucize kıldık ve ikisini oturaklı ve temiz sulu bir tepede barındırdık.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

يَٰٓأَيُّهَا ٱلرُّسُلُ كُلُواْ مِنَ ٱلطَّيِّبَٰتِ وَٱعۡمَلُواْ صَٰلِحًاۖ إِنِّي بِمَا تَعۡمَلُونَ عَلِيمٞ ٥١

Ey peygamberler, helal ve hoş şeylerden yiyin ve güzel işler yapın; çünkü Ben, bütün yaptıklarınızı bilirim.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَإِنَّ هَٰذِهِۦٓ أُمَّتُكُمۡ أُمَّةٗ وَٰحِدَةٗ وَأَنَا۠ رَبُّكُمۡ فَٱتَّقُونِ ٥٢

Ve işte bu sizin ümmetiniz bir tek ümmet ve Rabbiniz de Benim; artık hep Benden korkun!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَتَقَطَّعُوٓاْ أَمۡرَهُم بَيۡنَهُمۡ زُبُرٗاۖ كُلُّ حِزۡبِۭ بِمَا لَدَيۡهِمۡ فَرِحُونَ ٥٣

Derken kumandalarını aralarında kitap kitap parçalaştılar, her grup kendilerininkine güveniyor.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَذَرۡهُمۡ فِي غَمۡرَتِهِمۡ حَتَّىٰ حِينٍ ٥٤

Şimdi sen onları bir zamana kadar dalgınlıkları içinde bırak.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

أَيَحۡسَبُونَ أَنَّمَا نُمِدُّهُم بِهِۦ مِن مَّالٖ وَبَنِينَ ٥٥

Sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve çocuklar ile,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

نُسَارِعُ لَهُمۡ فِي ٱلۡخَيۡرَٰتِۚ بَل لَّا يَشۡعُرُونَ ٥٦

Onlara hayırlar sağlamaya koşuyoruz. Hayır, anlayamıyorlar!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّ ٱلَّذِينَ هُم مِّنۡ خَشۡيَةِ رَبِّهِم مُّشۡفِقُونَ ٥٧

Herhalde Rablerinin korkusundan titreyenler,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَٱلَّذِينَ هُم بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِمۡ يُؤۡمِنُونَ ٥٨

Rablerinin ayetlerine inananlar,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَٱلَّذِينَ هُم بِرَبِّهِمۡ لَا يُشۡرِكُونَ ٥٩

Rablerine hiç ortak koşmayanlar,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَٱلَّذِينَ يُؤۡتُونَ مَآ ءَاتَواْ وَّقُلُوبُهُمۡ وَجِلَةٌ أَنَّهُمۡ إِلَىٰ رَبِّهِمۡ رَٰجِعُونَ ٦٠

Ve Rablerinin huzuruna varacaklarından yürekleri çarparak vergilerini verenler,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00