بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَرِثُنِي وَيَرِثُ مِنۡ ءَالِ يَعۡقُوبَۖ وَٱجۡعَلۡهُ رَبِّ رَضِيّٗا ٦

ki, hem benim mirasçım, hem de Ya'kub ailesinin mirasçısı olsun. Hem de hoşnutluğuna onu kavuştur Rabbim!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

يَٰزَكَرِيَّآ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَٰمٍ ٱسۡمُهُۥ يَحۡيَىٰ لَمۡ نَجۡعَل لَّهُۥ مِن قَبۡلُ سَمِيّٗا ٧

Allah: «Ey Zekeriyya, haberin olsun, Biz sana Yahya adında ve bundan önce kendisine hiçbir adaş yapmadığımız bir oğul müjdeliyoruz» dedi.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

قَالَ رَبِّ أَنَّىٰ يَكُونُ لِي غُلَٰمٞ وَكَانَتِ ٱمۡرَأَتِي عَاقِرٗا وَقَدۡ بَلَغۡتُ مِنَ ٱلۡكِبَرِ عِتِيّٗا ٨

Zekeriyya: «Ey Rabbim, benim nasıl bir oğlum olabilir, karım kısır ben de yaşlılığın kağşamak derecesine (son haddine) varmışken!» dedi.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

قَالَ كَذَٰلِكَ قَالَ رَبُّكَ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٞ وَقَدۡ خَلَقۡتُكَ مِن قَبۡلُ وَلَمۡ تَكُ شَيۡـٔٗا ٩

Buyurdu ki: «Öyle! Fakat Rabbin, «o Bana kolaydır, bundan önce de seni, sen hiçbir şey değilken yarattım.» dedi.»

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

قَالَ رَبِّ ٱجۡعَل لِّيٓ ءَايَةٗۖ قَالَ ءَايَتُكَ أَلَّا تُكَلِّمَ ٱلنَّاسَ ثَلَٰثَ لَيَالٖ سَوِيّٗا ١٠

Zekeriyya: «Ey Rabbim, bana bir alamet ver!» dedi. Allah: «Alametin, sapasağlam olduğun halde üç gece insanlara söz söyleyememendir.» buyurdu.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَخَرَجَ عَلَىٰ قَوۡمِهِۦ مِنَ ٱلۡمِحۡرَابِ فَأَوۡحَىٰٓ إِلَيۡهِمۡ أَن سَبِّحُواْ بُكۡرَةٗ وَعَشِيّٗا ١١

Derken, mihrabdan kavminin karşısına çıkıp onlara: «Sabah ve akşam tesbih edin!» diye işaret verdi.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

يَٰيَحۡيَىٰ خُذِ ٱلۡكِتَٰبَ بِقُوَّةٖۖ وَءَاتَيۡنَٰهُ ٱلۡحُكۡمَ صَبِيّٗا ١٢

«Ey Yahya, kitabı kuvvetle tut!» (dedik) ve daha çocukken ona hikmet verdik.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَحَنَانٗا مِّن لَّدُنَّا وَزَكَوٰةٗۖ وَكَانَ تَقِيّٗا ١٣

Hem de katımızdan yumuşak bir kalplilik ve bir temizlik verdik ona. O, çok takva sahibi biri idi.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَبَرَّۢا بِوَٰلِدَيۡهِ وَلَمۡ يَكُن جَبَّارًا عَصِيّٗا ١٤

Anne babasına iyi davranan biriydi, zorba ve isyankar değildi.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَسَلَٰمٌ عَلَيۡهِ يَوۡمَ وُلِدَ وَيَوۡمَ يَمُوتُ وَيَوۡمَ يُبۡعَثُ حَيّٗا ١٥

Selam ona; hem doğduğu gün, hem öleceği gün, hem de diri olarak kaldırılacağı gün!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَٱذۡكُرۡ فِي ٱلۡكِتَٰبِ مَرۡيَمَ إِذِ ٱنتَبَذَتۡ مِنۡ أَهۡلِهَا مَكَانٗا شَرۡقِيّٗا ١٦

Kitap'da Meryem'i de an. Hani o, ailesinden ayrılıp doğu tarafında bir yere çekilmişti.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00