019 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَرِثُنِي وَيَرِثُ مِنۡ ءَالِ يَعۡقُوبَۖ وَٱجۡعَلۡهُ رَبِّ رَضِيّٗا ٦

Ki hem benim mirasımı hem Yaʿkūb hânedânının mirasını ala, hem de onu rızâya mazhar kıl Rabbim!”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَٰزَكَرِيَّآ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَٰمٍ ٱسۡمُهُۥ يَحۡيَىٰ لَمۡ نَجۡعَل لَّهُۥ مِن قَبۡلُ سَمِيّٗا ٧

“Ey Zekeriyyâ! Haberin olsun Biz sana bir oğul tebşir ediyoruz, adı Yahyâ, bundan evvel hiçbir adaş yapmadık ona”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ رَبِّ أَنَّىٰ يَكُونُ لِي غُلَٰمٞ وَكَانَتِ ٱمۡرَأَتِي عَاقِرٗا وَقَدۡ بَلَغۡتُ مِنَ ٱلۡكِبَرِ عِتِيّٗا ٨

Dedi: “Yâ Rab! Benim için bir oğul nereden olacak: Hâtunum akīm bulunuyor, ben de ihtiyarlıktan kağşamak derecesine geldim”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ كَذَٰلِكَ قَالَ رَبُّكَ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٞ وَقَدۡ خَلَقۡتُكَ مِن قَبۡلُ وَلَمۡ تَكُ شَيۡـٔٗا ٩

Buyurdu: “Öyle, fakat Rabbin buyurdu ki o Bana kolaydır. Bundan evvel seni yarattım, hâlbuki hiçbir şey değildin”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ رَبِّ ٱجۡعَل لِّيٓ ءَايَةٗۖ قَالَ ءَايَتُكَ أَلَّا تُكَلِّمَ ٱلنَّاسَ ثَلَٰثَ لَيَالٖ سَوِيّٗا ١٠

Dedi: “Yâ Rab! Bana bir alâmet yap.” Buyurdu ki: “Alâmetin, sapsağlam olduğun hâlde üç gece nâsa söz söyleyememendir”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَخَرَجَ عَلَىٰ قَوۡمِهِۦ مِنَ ٱلۡمِحۡرَابِ فَأَوۡحَىٰٓ إِلَيۡهِمۡ أَن سَبِّحُواْ بُكۡرَةٗ وَعَشِيّٗا ١١

Derken mihraptan kavmine karşı çıktı da ‘‘sabah ve akşam tesbih edin” diye onlara işaret verdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَٰيَحۡيَىٰ خُذِ ٱلۡكِتَٰبَ بِقُوَّةٖۖ وَءَاتَيۡنَٰهُ ٱلۡحُكۡمَ صَبِيّٗا ١٢

“Ey Yahyâ! Kitabı kuvvetle tut” (dedik) ve daha sabî iken ona hikmet verdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَحَنَانٗا مِّن لَّدُنَّا وَزَكَوٰةٗۖ وَكَانَ تَقِيّٗا ١٣

Hem de ledünnümüzden bir rikkat ve bir pâklık, ki çok takvâ-şiʿâr idi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَبَرَّۢا بِوَٰلِدَيۡهِ وَلَمۡ يَكُن جَبَّارًا عَصِيّٗا ١٤

Ve vâlideynine ihsankâr idi; cebbâr, isyankâr değil idi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَسَلَٰمٌ عَلَيۡهِ يَوۡمَ وُلِدَ وَيَوۡمَ يَمُوتُ وَيَوۡمَ يُبۡعَثُ حَيّٗا ١٥

Selâm ona hem doğduğu gün, hem öleceği gün, hem de diri olarak baʿs olunacağı gün.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱذۡكُرۡ فِي ٱلۡكِتَٰبِ مَرۡيَمَ إِذِ ٱنتَبَذَتۡ مِنۡ أَهۡلِهَا مَكَانٗا شَرۡقِيّٗا ١٦

Kitapta Meryem’i de an, o vakit ki ailesinden çekildi de şark tarafında bir mekâna.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu