019 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَبَرَّۢا بِوَٰلِدَتِي وَلَمۡ يَجۡعَلۡنِي جَبَّارٗا شَقِيّٗا ٣٢

Ve beni vâlideme hürmetkâr kıldı, bir cebbâr şakī kılmadı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلسَّلَٰمُ عَلَيَّ يَوۡمَ وُلِدتُّ وَيَوۡمَ أَمُوتُ وَيَوۡمَ أُبۡعَثُ حَيّٗا ٣٣

Ve selam bana hem doğduğum gün hem öleceğim gün, hem diri olarak baʿs olunacağım gün”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ذَٰلِكَ عِيسَى ٱبۡنُ مَرۡيَمَۖ قَوۡلَ ٱلۡحَقِّ ٱلَّذِي فِيهِ يَمۡتَرُونَ ٣٤

İşte hakkında nizâʿ edip durdukları Îsâ b. Meryem hak sözü olarak budur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَا كَانَ لِلَّهِ أَن يَتَّخِذَ مِن وَلَدٖۖ سُبۡحَٰنَهُۥٓۚ إِذَا قَضَىٰٓ أَمۡرٗا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ ٣٥

Allah’ın veled ittihaz etmesi hiçbir zaman olur şey değildir. Tenzih O Sübhân’a, O bir emri murad edince sade ona “ol!” der, oluverir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّ ٱللَّهَ رَبِّي وَرَبُّكُمۡ فَٱعۡبُدُوهُۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ ٣٦

Hem o haberiniz olsun dedi: “Allah benim de Rabbim sizin de Rabbinizdir, onun için hep O’na ibadet ediniz, işte yegâne doğru yol budur”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱخۡتَلَفَ ٱلۡأَحۡزَابُ مِنۢ بَيۡنِهِمۡۖ فَوَيۡلٞ لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ مِن مَّشۡهَدِ يَوۡمٍ عَظِيمٍ ٣٧

Sonra hizibler kendi aralarında ihtilâfa düştüler, artık büyük bir günün görülecek hâilesinden veyl o küfredenlere.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَسۡمِعۡ بِهِمۡ وَأَبۡصِرۡ يَوۡمَ يَأۡتُونَنَا لَٰكِنِ ٱلظَّٰلِمُونَ ٱلۡيَوۡمَ فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ ٣٨

Neler işitecek neler görecekler onlar bize gelecekleri gün, lâkin o zâlimler bugün açık bir dalâl içindeler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنذِرۡهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡحَسۡرَةِ إِذۡ قُضِيَ ٱلۡأَمۡرُ وَهُمۡ فِي غَفۡلَةٖ وَهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ ٣٩

Onlar gaflet içinde iken, onlar iman etmezlerken, o hasret gününün, o iş bitirildiği saatin dehşetini kendilerine haber ver.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّا نَحۡنُ نَرِثُ ٱلۡأَرۡضَ وَمَنۡ عَلَيۡهَا وَإِلَيۡنَا يُرۡجَعُونَ ٤٠

Her hâlde Arz’a ve bütün üzerindekilere Biz vâris olacağız Biz, ve hep onlar Bize ircâʿ, olunacaklar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱذۡكُرۡ فِي ٱلۡكِتَٰبِ إِبۡرَٰهِيمَۚ إِنَّهُۥ كَانَ صِدِّيقٗا نَّبِيًّا ٤١

Kitapta İbrâhim’i de an, çünkü o bir sıddîk, bir peygamber idi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِذۡ قَالَ لِأَبِيهِ يَٰٓأَبَتِ لِمَ تَعۡبُدُ مَا لَا يَسۡمَعُ وَلَا يُبۡصِرُ وَلَا يُغۡنِي عَنكَ شَيۡـٔٗا ٤٢

Bir vakit babasına demişti: “A babacığım! O işitmez, görmez ve sana hiç fâidesi olmaz şeylere niçin taparsın?

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu