بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَأَتَتۡ بِهِۦ قَوۡمَهَا تَحۡمِلُهُۥۖ قَالُواْ يَٰمَرۡيَمُ لَقَدۡ جِئۡتِ شَيۡـٔٗا فَرِيّٗا ٢٧

Derken onu taşıyarak kavmine getirdi, Onlar: «Hey Meryem, sen Allah biliyor ya yumurcak birşey getirdin!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

يَٰٓأُخۡتَ هَٰرُونَ مَا كَانَ أَبُوكِ ٱمۡرَأَ سَوۡءٖ وَمَا كَانَتۡ أُمُّكِ بَغِيّٗا ٢٨

Ey Harun'nun kız kardeşi, baban bir kötülük adamı değildi, annen de kahpe değildi»

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَأَشَارَتۡ إِلَيۡهِۖ قَالُواْ كَيۡفَ نُكَلِّمُ مَن كَانَ فِي ٱلۡمَهۡدِ صَبِيّٗا ٢٩

Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi: «Beşikteki bir çocukla nasıl konuşuruz?» dediler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

قَالَ إِنِّي عَبۡدُ ٱللَّهِ ءَاتَىٰنِيَ ٱلۡكِتَٰبَ وَجَعَلَنِي نَبِيّٗا ٣٠

O: «Haberiniz olsun ben Allah'ın kuluyum. O, bana bir kitap verdi ve beni bir peygamber yaptı.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَجَعَلَنِي مُبَارَكًا أَيۡنَ مَا كُنتُ وَأَوۡصَٰنِي بِٱلصَّلَوٰةِ وَٱلزَّكَوٰةِ مَا دُمۡتُ حَيّٗا ٣١

Beni her nerede olursam mübarek kıldı ve hayatta kaldığım müddetçe bana namazı ve zekatı tavsiye buyurdu.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَبَرَّۢا بِوَٰلِدَتِي وَلَمۡ يَجۡعَلۡنِي جَبَّارٗا شَقِيّٗا ٣٢

Beni anneme saygılı kıldı, beni eşkiya bir zorba yapmadı.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَٱلسَّلَٰمُ عَلَيَّ يَوۡمَ وُلِدتُّ وَيَوۡمَ أَمُوتُ وَيَوۡمَ أُبۡعَثُ حَيّٗا ٣٣

Selam bana; hem doğduğum gün, hem öleceğim gün, hem de diri olarak kaldırılacağım güne!»

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

ذَٰلِكَ عِيسَى ٱبۡنُ مَرۡيَمَۖ قَوۡلَ ٱلۡحَقِّ ٱلَّذِي فِيهِ يَمۡتَرُونَ ٣٤

İşte hakkında tartışıp durdukları Meryem oğlu İsa. Hak sözü olarak budur!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

مَا كَانَ لِلَّهِ أَن يَتَّخِذَ مِن وَلَدٖۖ سُبۡحَٰنَهُۥٓۚ إِذَا قَضَىٰٓ أَمۡرٗا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ ٣٥

Allah'ın oğul edinmesi asla olur şey değildir; O, bu gibi şeylerden uzaktır. O, bir işin olmasını dileyince ona sadece «Ol!» der, oluverir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَإِنَّ ٱللَّهَ رَبِّي وَرَبُّكُمۡ فَٱعۡبُدُوهُۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ ٣٦

Ayrıca o (İsa) dedi ki: «Haberiniz olsun, Allah benim de Rabbim sizin de Rabbinizdir; onun için hep O'na ibadet ediniz! İşte yegane doğru yol budur!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَٱخۡتَلَفَ ٱلۡأَحۡزَابُ مِنۢ بَيۡنِهِمۡۖ فَوَيۡلٞ لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ مِن مَّشۡهَدِ يَوۡمٍ عَظِيمٍ ٣٧

Sonra gruplar kendi aralarında görüş ayrılığına düştüler. Artık büyük bir günün görülecek dehşetinden vay kafirlerin haline!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00