019 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَكُلِي وَٱشۡرَبِي وَقَرِّي عَيۡنٗاۖ فَإِمَّا تَرَيِنَّ مِنَ ٱلۡبَشَرِ أَحَدٗا فَقُولِيٓ إِنِّي نَذَرۡتُ لِلرَّحۡمَٰنِ صَوۡمٗا فَلَنۡ أُكَلِّمَ ٱلۡيَوۡمَ إِنسِيّٗا ٢٦

Artık ye, iç, gözün aydın olsun; bunun üzerine şayet beşerden birini görürsen ‘ben’ de, ‘Rahmân’a oruç adadım, onun için bugün hiçbir inse söz söylemeyeceğim’”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَتَتۡ بِهِۦ قَوۡمَهَا تَحۡمِلُهُۥۖ قَالُواْ يَٰمَرۡيَمُ لَقَدۡ جِئۡتِ شَيۡـٔٗا فَرِيّٗا ٢٧

Derken onu yüklenerek kavmine getirdi, “hey Meryem!” dediler, “alimallah yumurcak bir şey getirdin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَٰٓأُخۡتَ هَٰرُونَ مَا كَانَ أَبُوكِ ٱمۡرَأَ سَوۡءٖ وَمَا كَانَتۡ أُمُّكِ بَغِيّٗا ٢٨

Ey Hârûn’un hemşiresi, baban bir kötülük adamı değil idi, anan da bir kahpe değil idi”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَشَارَتۡ إِلَيۡهِۖ قَالُواْ كَيۡفَ نُكَلِّمُ مَن كَانَ فِي ٱلۡمَهۡدِ صَبِيّٗا ٢٩

Bunun üzerine ona işaret etti; “beşikteki bir sabî ile nasıl konuşuruz?” dediler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ إِنِّي عَبۡدُ ٱللَّهِ ءَاتَىٰنِيَ ٱلۡكِتَٰبَ وَجَعَلَنِي نَبِيّٗا ٣٠

O dedi ki: “Haberiniz olsun ben Allah’ın kuluyum, o bana kitap verdi ve beni bir peygamber yaptı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَجَعَلَنِي مُبَارَكًا أَيۡنَ مَا كُنتُ وَأَوۡصَٰنِي بِٱلصَّلَوٰةِ وَٱلزَّكَوٰةِ مَا دُمۡتُ حَيّٗا ٣١

Ve beni her nerede olsam mübarek kıldı ve berhayat olduğum müddetçe bana namaz ve zekât tavsiye buyurdu.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَبَرَّۢا بِوَٰلِدَتِي وَلَمۡ يَجۡعَلۡنِي جَبَّارٗا شَقِيّٗا ٣٢

Ve beni vâlideme hürmetkâr kıldı, bir cebbâr şakī kılmadı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلسَّلَٰمُ عَلَيَّ يَوۡمَ وُلِدتُّ وَيَوۡمَ أَمُوتُ وَيَوۡمَ أُبۡعَثُ حَيّٗا ٣٣

Ve selam bana hem doğduğum gün hem öleceğim gün, hem diri olarak baʿs olunacağım gün”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ذَٰلِكَ عِيسَى ٱبۡنُ مَرۡيَمَۖ قَوۡلَ ٱلۡحَقِّ ٱلَّذِي فِيهِ يَمۡتَرُونَ ٣٤

İşte hakkında nizâʿ edip durdukları Îsâ b. Meryem hak sözü olarak budur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَا كَانَ لِلَّهِ أَن يَتَّخِذَ مِن وَلَدٖۖ سُبۡحَٰنَهُۥٓۚ إِذَا قَضَىٰٓ أَمۡرٗا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ ٣٥

Allah’ın veled ittihaz etmesi hiçbir zaman olur şey değildir. Tenzih O Sübhân’a, O bir emri murad edince sade ona “ol!” der, oluverir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّ ٱللَّهَ رَبِّي وَرَبُّكُمۡ فَٱعۡبُدُوهُۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ ٣٦

Hem o haberiniz olsun dedi: “Allah benim de Rabbim sizin de Rabbinizdir, onun için hep O’na ibadet ediniz, işte yegâne doğru yol budur”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu