بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

سَأَلَ سَآئِلُۢ بِعَذَابٖ وَاقِعٖ ١

(1-2) Bir talip, vaki olacak azabı taleb etti. Kâfirler için onu bertaraf edecek yoktur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

لِّلۡكَٰفِرِينَ لَيۡسَ لَهُۥ دَافِعٞ ٢

(1-2) Bir talip, vaki olacak azabı taleb etti. Kâfirler için onu bertaraf edecek yoktur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

مِّنَ ٱللَّهِ ذِي ٱلۡمَعَارِجِ ٣

(O azap) Yüksek dereceler sahibi olan Allah tarafındandır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

تَعۡرُجُ ٱلۡمَلَٰٓئِكَةُ وَٱلرُّوحُ إِلَيۡهِ فِي يَوۡمٖ كَانَ مِقۡدَارُهُۥ خَمۡسِينَ أَلۡفَ سَنَةٖ ٤

Melekler ve Rûh oraya bir günde çıkarlar ki, oranın mesafesi ellibin yıldır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَٱصۡبِرۡ صَبۡرٗا جَمِيلًا ٥

(5-6) Artık güzelce bir sabr ile sabret. Şüphe yok ki, onlar onu uzak görürler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّهُمۡ يَرَوۡنَهُۥ بَعِيدٗا ٦

(5-6) Artık güzelce bir sabr ile sabret. Şüphe yok ki, onlar onu uzak görürler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَنَرَىٰهُ قَرِيبٗا ٧

(7-8) Halbuki, Biz onu pek yakın görürüz. O gün ki, (azabı vaki olur) gök erimiş maden gibi olacaktır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

يَوۡمَ تَكُونُ ٱلسَّمَآءُ كَٱلۡمُهۡلِ ٨

(7-8) Halbuki, Biz onu pek yakın görürüz. O gün ki, (azabı vaki olur) gök erimiş maden gibi olacaktır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَتَكُونُ ٱلۡجِبَالُ كَٱلۡعِهۡنِ ٩

(9-10) Dağlar da atılmış rengârenk yün gibi olacaktır. Hiçbir dost da bir dostu sormaz.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَلَا يَسۡـَٔلُ حَمِيمٌ حَمِيمٗا ١٠

(9-10) Dağlar da atılmış rengârenk yün gibi olacaktır. Hiçbir dost da bir dostu sormaz.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00