070 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَمَنِ ٱبۡتَغَىٰ وَرَآءَ ذَٰلِكَ فَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡعَادُونَ ٣١

Fakat ondan ötesini arayanlar, işte onlar haddi aşan haşarılardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ama kim bundan ötesini ararsa, onlar sınırı aşanlardır.

– Seyyid Kutub

Kim bunun ötesini isterse, işte onlar sınırı aşan kimselerdir.

– Diyanet İşleri

وَٱلَّذِينَ هُمۡ لِأَمَٰنَٰتِهِمۡ وَعَهۡدِهِمۡ رَٰعُونَ ٣٢

Ve onlar ki emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Emanetlerini ve ahidlerini gözetirler.

– Seyyid Kutub

Onlar, emanetlerini ve verdikleri sözü gözeten kimselerdir.

– Diyanet İşleri

وَٱلَّذِينَ هُم بِشَهَٰدَٰتِهِمۡ قَآئِمُونَ ٣٣

Ve onlar ki şâhidliklerinde dürüsttürler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şahidliklerini yaparlar.

– Seyyid Kutub

Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir.

– Diyanet İşleri

وَٱلَّذِينَ هُمۡ عَلَىٰ صَلَاتِهِمۡ يُحَافِظُونَ ٣٤

Ve onlar ki namazları üzerine muhafızlık ederler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Namazlarını korurlar.

– Seyyid Kutub

Onlar namazlarını titizlikle koruyan kimselerdir.

– Diyanet İşleri

أُوْلَٰٓئِكَ فِي جَنَّٰتٖ مُّكۡرَمُونَ ٣٥

İşte onlar cennetlerde ikram olunanlardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte onlar cennetlerde ağırlanırlar.

– Seyyid Kutub

İşte onlar cennetlerde ikram göreceklerdir.

– Diyanet İşleri

فَمَالِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ قِبَلَكَ مُهۡطِعِينَ ٣٦

Şimdi ne var o küfredenlere ki sana doğru boyunlarını uzatarak koşuyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O nankörlere ne oluyor ki sana doğru koşuyorlar

– Seyyid Kutub

Şimdi, inkar edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için) sağdan soldan gruplar halinde sana doğru koşuyorlar?

– Diyanet İşleri

عَنِ ٱلۡيَمِينِ وَعَنِ ٱلشِّمَالِ عِزِينَ ٣٧

Sağdan ve soldan fırka fırka.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sağdan, soldan, ayrı ayrı gruplar halinde gelip etrafını sarıyorlar.

– Seyyid Kutub

Şimdi, inkar edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için) sağdan soldan gruplar halinde sana doğru koşuyorlar?

– Diyanet İşleri

أَيَطۡمَعُ كُلُّ ٱمۡرِيٕٖ مِّنۡهُمۡ أَن يُدۡخَلَ جَنَّةَ نَعِيمٖ ٣٨

Onlardan her kişi na‘îm cennetine sokulacağını ümid mi ediyor?

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlardan her biri, nimet cennetine sokulacağını mı umuyor yoksa?

– Seyyid Kutub

Onlardan her biri Naîm Cennetine sokulacağını mı umuyor?

– Diyanet İşleri

كـَلَّآۖ إِنَّا خَلَقۡنَٰهُم مِّمَّا يَعۡلَمُونَ ٣٩

Yağma yok! Biz onları o bildikleri nesneden yarattık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hayır! Öyle şey yok. Aldatıcı akıbetten kurtulamazlar onlar. Biz onları bildikleri şeyden yarattık.

– Seyyid Kutub

Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz biz onları kendilerinin de bildikleri şeyden (meniden) yarattık.

– Diyanet İşleri

فَلَآ أُقۡسِمُ بِرَبِّ ٱلۡمَشَٰرِقِ وَٱلۡمَغَٰرِبِ إِنَّا لَقَٰدِرُونَ ٤٠

Artık o maşrıkların, mağriblerin Rabbi için yemîne ne hacet, şüphesiz ki Biz elbette kādiriz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yoo, doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki bizim gücümüz yeter.

– Seyyid Kutub

Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez.

– Diyanet İşleri

عَلَىٰٓ أَن نُّبَدِّلَ خَيۡرٗا مِّنۡهُمۡ وَمَا نَحۡنُ بِمَسۡبُوقِينَ ٤١

Onları kendilerinden hayırlısına tebdil edebiliriz ve Bizim önümüze geçilmez.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onları, kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirmeğe. Bizim önümüze geçilmez.

– Seyyid Kutub

Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu