070 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَصَٰحِبَتِهِۦ وَأَخِيهِ ١٢

ve refîkasını ve biraderini

– Elmalılı Hamdi Yazır

eşini ve kardeşini,

– Seyyid Kutub

Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.

– Diyanet İşleri

وَفَصِيلَتِهِ ٱلَّتِي تُـٔۡوِيهِ ١٣

ve kendini barındıran fasîlesini

– Elmalılı Hamdi Yazır

kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini.

– Seyyid Kutub

Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.

– Diyanet İşleri

وَمَن فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا ثُمَّ يُنجِيهِ ١٤

ve Arz’da bulunanların hepsini de sonra kendini kurtarsa.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve yeryüzünde bulunanların hepsini versin de tek kendisini kurtarsın.

– Seyyid Kutub

Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.

– Diyanet İşleri

كـَلَّآۖ إِنَّهَا لَظَىٰ ١٥

Hayır, çünkü o salgın bir lezâ,

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hayır! O alevden bir ateştir.

– Seyyid Kutub

Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz, cehennem derileri kavurup çıkaran alevli ateştir.

– Diyanet İşleri

نَزَّاعَةٗ لِّلشَّوَىٰ ١٦

etrafı soyan nâr-ı cezâ.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Deriler kavurur, soyar.

– Seyyid Kutub

Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz, cehennem derileri kavurup çıkaran alevli ateştir.

– Diyanet İşleri

تَدۡعُواْ مَنۡ أَدۡبَرَ وَتَوَلَّىٰ ١٧

Çağırır arkasını dönüp tersine gideni

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kendine çağırır; sırtını dönüp gideni.

– Seyyid Kutub

O, (hakka) arka döneni ve (imandan) yüz çevireni; servet toplayıp yığanı kendine çağırır.

– Diyanet İşleri

وَجَمَعَ فَأَوۡعَىٰٓ ١٨

ve toplayıp toplayıp kasaya yığanı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Mal toplayıp kasada yığanı.

– Seyyid Kutub

O, (hakka) arka döneni ve (imandan) yüz çevireni; servet toplayıp yığanı kendine çağırır.

– Diyanet İşleri

۞ إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ خُلِقَ هَلُوعًا ١٩

Hakikat o insan helû‘ yaratılmıştır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu insan hırslı ve huysuz yaratılmıştır.

– Seyyid Kutub

Şüphesiz insan çok hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır.

– Diyanet İşleri

إِذَا مَسَّهُ ٱلشَّرُّ جَزُوعٗا ٢٠

Şer dokundu mu mızıkçı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kendisine kötülük dokundu mu sızlanır.

– Seyyid Kutub

Kendisine kötülük dokunduğu zaman sızlanır.

– Diyanet İşleri

وَإِذَا مَسَّهُ ٱلۡخَيۡرُ مَنُوعًا ٢١

Hayır dokundu mu kıskanç.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kendisine hayır dokundu mu yoksullara yardım etmez..

– Seyyid Kutub

Ona bir hayır dokunduğunda da eli sıkıdır.

– Diyanet İşleri

إِلَّا ٱلۡمُصَلِّينَ ٢٢

Müstesnâ ancak o musallîler

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ancak namaz kılanlar bunun dışındadır.

– Seyyid Kutub

Ancak, namaz kılanlar başka.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu