بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

بَلَىٰ قَٰدِرِينَ عَلَىٰٓ أَن نُّسَوِّيَ بَنَانَهُۥ ٤

Evet... Parmaklarının uçlarını da düzeltmeye kâdirleriz.

– Ömer Nasuhi Bilmen

بَلۡ يُرِيدُ ٱلۡإِنسَٰنُ لِيَفۡجُرَ أَمَامَهُۥ ٥

Fakat insan diler ki ilerisinde de isyana devam etsin.

– Ömer Nasuhi Bilmen

يَسۡـَٔلُ أَيَّانَ يَوۡمُ ٱلۡقِيَٰمَةِ ٦

(6-7) Sorar ki Kıyamet günü ne zamandır? Artık o zaman ki, göz kamaşmış bir halde bulunur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَإِذَا بَرِقَ ٱلۡبَصَرُ ٧

(6-7) Sorar ki Kıyamet günü ne zamandır? Artık o zaman ki, göz kamaşmış bir halde bulunur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَخَسَفَ ٱلۡقَمَرُ ٨

(8-9) Ve ay tutulmuş olur. Ve güneş ile ay toplatılmış bulunur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَجُمِعَ ٱلشَّمۡسُ وَٱلۡقَمَرُ ٩

(8-9) Ve ay tutulmuş olur. Ve güneş ile ay toplatılmış bulunur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

يَقُولُ ٱلۡإِنسَٰنُ يَوۡمَئِذٍ أَيۡنَ ٱلۡمَفَرُّ ١٠

(10-11) O gün insan der ki: «Kaçacak yer nerede?» Hayır. Hiçbir sığınacak yer yoktur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

كـَلَّا لَا وَزَرَ ١١

(10-11) O gün insan der ki: «Kaçacak yer nerede?» Hayır. Hiçbir sığınacak yer yoktur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِلَىٰ رَبِّكَ يَوۡمَئِذٍ ٱلۡمُسۡتَقَرُّ ١٢

O günde durulacak makam, Rabbin tarafından tayin edilecektir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

يُنَبَّؤُاْ ٱلۡإِنسَٰنُ يَوۡمَئِذِۭ بِمَا قَدَّمَ وَأَخَّرَ ١٣

(13-14) O gün insana ileri götürmüş olduğu şeyler ile geriye bırakmış olduğu şeyler haber verilecektir. Doğrusu insan kendi şahsı aleyhine bir hüccetir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

بَلِ ٱلۡإِنسَٰنُ عَلَىٰ نَفۡسِهِۦ بَصِيرَةٞ ١٤

(13-14) O gün insana ileri götürmüş olduğu şeyler ile geriye bırakmış olduğu şeyler haber verilecektir. Doğrusu insan kendi şahsı aleyhine bir hüccetir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00