075 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَإِذَا قَرَأۡنَٰهُ فَٱتَّبِعۡ قُرۡءَانَهُۥ ١٨

Biz okuduk mu o vakit tâkip et o Kur’ân’ı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sana onu okuduğumuzda, onun okunuşunu izle.

– Seyyid Kutub

O halde, biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna uy.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ إِنَّ عَلَيۡنَا بَيَانَهُۥ ١٩

Sonra Bize aittir yine onun beyânı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra onu sana açıklamak da bize düşen bir iştir.

– Seyyid Kutub

Sonra onu açıklamak da bize aittir.

– Diyanet İşleri

كـَلَّا بَلۡ تُحِبُّونَ ٱلۡعَاجِلَةَ ٢٠

Hayır hayır, siz peşini seviyorsunuz

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hayır hayır! Ey insanlar, sizler şu kısa süreli dünyayı seviyorsunuz.

– Seyyid Kutub

Hayır! Siz dünyayı seviyorsunuz ve ahireti bırakıyorsunuz.

– Diyanet İşleri

وَتَذَرُونَ ٱلۡأٓخِرَةَ ٢١

ve âhireti bırakıyorsunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ahireti gözardı ediyorsunuz.

– Seyyid Kutub

Hayır! Siz dünyayı seviyorsunuz ve ahireti bırakıyorsunuz.

– Diyanet İşleri

وُجُوهٞ يَوۡمَئِذٖ نَّاضِرَةٌ ٢٢

Nice yüzler o gün ışılar parlar

– Elmalılı Hamdi Yazır

O gün birtakım yüzler ışıl ışıl parlar.

– Seyyid Kutub

O gün bir takım yüzler aydındır.

– Diyanet İşleri

إِلَىٰ رَبِّهَا نَاظِرَةٞ ٢٣

Rabbine nâzır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar Rabblerine bakar.

– Seyyid Kutub

Rablerine bakarlar.

– Diyanet İşleri

وَوُجُوهٞ يَوۡمَئِذِۭ بَاسِرَةٞ ٢٤

Nice yüzler de o gün ekşir pusarır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O gün birtakım suratlar da asıktır.

– Seyyid Kutub

O gün bir takım yüzler de asıktır.

– Diyanet İşleri

تَظُنُّ أَن يُفۡعَلَ بِهَا فَاقِرَةٞ ٢٥

Anlar ki kendilerine bel kıran yapılır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bel kırıcı bir belaya uğrayacakları kaygısını taşırlar.

– Seyyid Kutub

Bel kemiklerini kıran bir felakete uğratılacaklarını anlarlar.

– Diyanet İşleri

كـَلَّآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلتَّرَاقِيَ ٢٦

Hayır hayır, ne zaman ki o can köprücüklere dayanır

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hayır hayır, can köprücük kemiğine dayandığı zaman.

– Seyyid Kutub

Hayır, can boğaza dayandığı, "Kimdir (bunu) iyi edecek?" dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevkediliş Rabbinedir.

– Diyanet İşleri

وَقِيلَ مَنۡۜ رَاقٖ ٢٧

ve denilir: “Kim var bir okuyacak?”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bu hastayı iyileştirecek biri yok mu? diye sorarlar.

– Seyyid Kutub

Hayır, can boğaza dayandığı, "Kimdir (bunu) iyi edecek?" dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevkediliş Rabbinedir.

– Diyanet İşleri

وَظَنَّ أَنَّهُ ٱلۡفِرَاقُ ٢٨

Ve sezer o dem tamâme’l-firâk.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Adam, ayrılma zamanının geldiğini anlar.

– Seyyid Kutub

Hayır, can boğaza dayandığı, "Kimdir (bunu) iyi edecek?" dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevkediliş Rabbinedir.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu