075 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ عَلَيۡنَا جَمۡعَهُۥ وَقُرۡءَانَهُۥ ١٧

Çünkü O Kur’an’ı (kalbinde) toplamak ve dilinde okuyuşunu sağlamak bize aiddir.

– Ali Fikri Yavuz

فَإِذَا قَرَأۡنَٰهُ فَٱتَّبِعۡ قُرۡءَانَهُۥ ١٨

Biz onu (Cebrâil dili ile) okuduk mu, sen onun okunuşunu takib et.

– Ali Fikri Yavuz

ثُمَّ إِنَّ عَلَيۡنَا بَيَانَهُۥ ١٩

Sonra onu açıklamak da muhakkak bize aiddir.

– Ali Fikri Yavuz

كـَلَّا بَلۡ تُحِبُّونَ ٱلۡعَاجِلَةَ ٢٠

Hayır hayır, doğrusu siz, peşini (dünya zevklerini) seviyorsunuz;

– Ali Fikri Yavuz

وَتَذَرُونَ ٱلۡأٓخِرَةَ ٢١

Ve ahireti bırakıyorsunuz. (onu kazanmak için çalışmıyorsunuz).

– Ali Fikri Yavuz

وُجُوهٞ يَوۡمَئِذٖ نَّاضِرَةٌ ٢٢

Nice yüzler vardır ki, o gün (kıyamette) güzelliği ile parıldar.

– Ali Fikri Yavuz

إِلَىٰ رَبِّهَا نَاظِرَةٞ ٢٣

(O yüzler) Rablerine bakarlar.

– Ali Fikri Yavuz

وَوُجُوهٞ يَوۡمَئِذِۭ بَاسِرَةٞ ٢٤

Nice yüzler de vardır ki, o gün somurub kararmıştır.

– Ali Fikri Yavuz

تَظُنُّ أَن يُفۡعَلَ بِهَا فَاقِرَةٞ ٢٥

(Böyle kararmış yüzler, başlarına gelecek felâketle) bel kemiklerinin kırılacağını anlar.

– Ali Fikri Yavuz

كـَلَّآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلتَّرَاقِيَ ٢٦

Hayır hayır, (dünya ahirete tercih edilemez). Can köprücük kemiklerine dayanınca,

– Ali Fikri Yavuz

وَقِيلَ مَنۡۜ رَاقٖ ٢٧

(Yanında bulunanlar tarafından) denilir ki: “- (Bunu) tedavi edecek bir doktor kim var?”

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu