054 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَفَجَّرۡنَا ٱلۡأَرۡضَ عُيُونٗا فَٱلۡتَقَى ٱلۡمَآءُ عَلَىٰٓ أَمۡرٖ قَدۡ قُدِرَ ١٢

Yeri de fışkırttık kaynaklar hâlinde, derken su birleşti bir emir üzerine ki olmuştu öyle mukadder.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَحَمَلۡنَٰهُ عَلَىٰ ذَاتِ أَلۡوَٰحٖ وَدُسُرٖ ١٣

Onu ise taşıdık elvahlı ve kenetli bir hamûle üzerinde ki akar

– Elmalılı Hamdi Yazır

تَجۡرِي بِأَعۡيُنِنَا جَزَآءٗ لِّمَن كَانَ كُفِرَ ١٤

nezâretimizle giderdi o nankörlük edilen zâta bir mükâfat olarak.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَقَد تَّرَكۡنَٰهَآ ءَايَةٗ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ ١٥

Celâlim hakkı için bıraktık da onu bir âyet olarak, fakat düşünen mi var

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ ١٦

ki nasılmış azâbım ve inzarlarım?

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ ١٧

Şânım nâmına Kur’ân’ı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var?

– Elmalılı Hamdi Yazır

كَذَّبَتۡ عَادٞ فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ ١٨

Tekzib etti de Âd, nasıl oldu azâbım ve inzarlarım?

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّآ أَرۡسَلۡنَا عَلَيۡهِمۡ رِيحٗا صَرۡصَرٗا فِي يَوۡمِ نَحۡسٖ مُّسۡتَمِرّٖ ١٩

Çünkü salıverdik üzerlerine müstemir, nühûsetli bir günde bir soğuk rüzgâr ki sarsar

– Elmalılı Hamdi Yazır

تَنزِعُ ٱلنَّاسَ كَأَنَّهُمۡ أَعۡجَازُ نَخۡلٖ مُّنقَعِرٖ ٢٠

insanları kökünden devrilen hurma kütükleri gibi yolar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ ٢١

Bak, nasılmış azâbım ve inzarlarım?

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ ٢٢

Şânım nâmına Kur’ân’ı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var?

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu