068 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَسَتُبۡصِرُ وَيُبۡصِرُونَ ٥

Yakında göreceksin ve görecekler,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

بِأَييِّكُمُ ٱلۡمَفۡتُونُ ٦

O fitne, o delilik hanginizdeymiş.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعۡلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِۦ وَهُوَ أَعۡلَمُ بِٱلۡمُهۡتَدِينَ ٧

Şüphesiz Rabbindir, yolundan sapanı en iyi bilen, yine O'dur doğru yola erenleri en iyi bilen.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَلَا تُطِعِ ٱلۡمُكَذِّبِينَ ٨

O halde tanıma o yalan diyenleri!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَدُّواْ لَوۡ تُدۡهِنُ فَيُدۡهِنُونَ ٩

Arzu ettiler ki, sen (onları) yağlasan onlar da sana yağ yapacaklardı.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَلَا تُطِعۡ كُلَّ حَلَّافٖ مَّهِينٍ ١٠

Tanıma şunların hiç birini; çok yemin eden o aşağılık,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

هَمَّازٖ مَّشَّآءِۭ بِنَمِيمٖ ١١

gammaz, koğuculukla gezer,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

مَّنَّاعٖ لِّلۡخَيۡرِ مُعۡتَدٍ أَثِيمٍ ١٢

hayrı engelleyen, saldırgan, vebal yüklü,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

عُتُلِّۭ بَعۡدَ ذَٰلِكَ زَنِيمٍ ١٣

zobu (kaba), sonra da takma (soysuzlukla damgalı),

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

أَن كَانَ ذَا مَالٖ وَبَنِينَ ١٤

mal ve oğulları var diye.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِ ءَايَٰتُنَا قَالَ أَسَٰطِيرُ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٥

Karşısında ayetlerimiz okunurken: «Eskilerin masalları.» dedi.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu