050 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَجَآءَتۡ كُلُّ نَفۡسٖ مَّعَهَا سَآئِقٞ وَشَهِيدٞ ٢١

Ve her nefis gelmiştir: beraberinde bir sevk me’mûru ve bir şâhid vardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Her can, yanında bir sürücü ve bir şahidle gelir.

– Seyyid Kutub

Herkes beraberinde bir sevk edici, bir de şahitlik edici (melek) ile gelir.

– Diyanet İşleri

لَّقَدۡ كُنتَ فِي غَفۡلَةٖ مِّنۡ هَٰذَا فَكَشَفۡنَا عَنكَ غِطَآءَكَ فَبَصَرُكَ ٱلۡيَوۡمَ حَدِيدٞ ٢٢

“Celâlim hakkı için” (denir) “sen bundan bir gaflette idin: şimdi senden perdeni açtık, artık bugün gözün keskindir”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ona: «Andolsun ki, sen, bundan gafilsin; işte senden gaflet perdesini kaldırdık, bugün artık görüşün keskindir» denir.

– Seyyid Kutub

(Ona) "Andolsun ki sen bundan gaflette idin. Şimdi gaflet perdeni açtık; artık bugün gözün keskindir" (denir.)

– Diyanet İşleri

وَقَالَ قَرِينُهُۥ هَٰذَا مَا لَدَيَّ عَتِيدٌ ٢٣

Ve karîni demiştir: “İşte bu yanımdaki hazır”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yanındaki arkadaşı: «İşte yanımdaki hazır» dedi.

– Seyyid Kutub

Beraberindeki (melek) şöyle der: "İşte bu yanımdaki hazır."

– Diyanet İşleri

أَلۡقِيَا فِي جَهَنَّمَ كُلَّ كَفَّارٍ عَنِيدٖ ٢٤

(Buyurulur:) “Atın atın cehenneme her nankör anûd,

– Elmalılı Hamdi Yazır

Allah: «Haydi ikiniz, atın cehenneme her inatçı nankörü.»

– Seyyid Kutub

(Allah şöyle der:) "Atın cehenneme, (hakka karşı) inatçı, hayrı hep engelleyen, haddi aşan şüpheci her kâfiri!"

– Diyanet İşleri

مَّنَّاعٖ لِّلۡخَيۡرِ مُعۡتَدٖ مُّرِيبٍ ٢٥

hayra engel, haşarı işkilci kâfiri

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hayra engel olan, saldırgan şüpheciyi.

– Seyyid Kutub

(Allah şöyle der:) "Atın cehenneme, (hakka karşı) inatçı, hayrı hep engelleyen, haddi aşan şüpheci her kâfiri!"

– Diyanet İşleri

ٱلَّذِي جَعَلَ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَ فَأَلۡقِيَاهُ فِي ٱلۡعَذَابِ ٱلشَّدِيدِ ٢٦

ki Allah’ın yanında başka ilâh tutmuştur, haydin ikiniz bir atın onu o şiddetli azab içine”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O ki Allah ile beraber başka tanrılar edindi, bundan dolayı onu çetin bir azaba atın.

– Seyyid Kutub

"Allah ile beraber, başka bir ilah edinen o kimseyi atın şiddetli azabın içine!"

– Diyanet İşleri

۞ قَالَ قَرِينُهُۥ رَبَّنَا مَآ أَطۡغَيۡتُهُۥ وَلَٰكِن كَانَ فِي ضَلَٰلِۭ بَعِيدٖ ٢٧

Arkadaşı der: “Ya Rabbenâ, onu ben azdırmadım velâkin kendisi uzak bir dalâl içinde idi”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yanındaki arkadaşı dedi ki: «Rabb'imiz, ben onu azdırmadım, zaten o kendisi derin bir sapıklık içinde idi.»

– Seyyid Kutub

Arkadaşı (olan şeytan) der ki: "Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklık içinde idi."

– Diyanet İşleri

قَالَ لَا تَخۡتَصِمُواْ لَدَيَّ وَقَدۡ قَدَّمۡتُ إِلَيۡكُم بِٱلۡوَعِيدِ ٢٨

Buyurur ki: “Huzûrumda çekişmeyin, Ben size önceden va‘îd göndermiş iken.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Allah: «Huzurumda çekişmeyin. Ben size daha önce uyarı göndermiştim.»

– Seyyid Kutub

Allah şöyle der: "Benim huzurumda çekişmeyin. Çünkü ben bu (konudaki) uyarıyı size önceden yaptım."

– Diyanet İşleri

مَا يُبَدَّلُ ٱلۡقَوۡلُ لَدَيَّ وَمَآ أَنَا۠ بِظَلَّٰمٖ لِّلۡعَبِيدِ ٢٩

Benim indimde söz değiştirilmez ve Ben kullara zulümkâr değilim”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Benim katımda söz değişmez; Ben kullara asla zulmetmem der.

– Seyyid Kutub

"Benim katımda söz değiştirilmez ve ben kullara zulmedici değilim."

– Diyanet İşleri

يَوۡمَ نَقُولُ لِجَهَنَّمَ هَلِ ٱمۡتَلَأۡتِ وَتَقُولُ هَلۡ مِن مَّزِيدٖ ٣٠

O gün ki cehenneme “doldun mu?” diyeceğiz, o, “daha ziyade var mı?” diyecek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O gün cehenneme: «Doldun mu?» deriz. «Daha yok mu?» der.

– Seyyid Kutub

O gün Cehenneme, "Doldun mu?" deriz. O da, "daha var mı?" der.

– Diyanet İşleri

وَأُزۡلِفَتِ ٱلۡجَنَّةُ لِلۡمُتَّقِينَ غَيۡرَ بَعِيدٍ ٣١

Cennet de müttakīlere uzak olmayarak yaklaştırılmış bulunacak

– Elmalılı Hamdi Yazır

Cennet Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yaklaştırılır, zaten uzak değildir.

– Seyyid Kutub

Cennet Allah'a karşı gelmekten sakınanlara uzak olmayacak şekilde yaklaştırılacak.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu