076 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ هَٰذَا كَانَ لَكُمۡ جَزَآءٗ وَكَانَ سَعۡيُكُم مَّشۡكُورًا ٢٢

(21-22) Onların üzerlerinde ince ve kalın dîbadan yeşil esvap vardır. Ve gümüşten bilezikler ile bezetilmişlerdir ve onlara Rabbleri de gâyet temiz bir şurup içirmiştir. Şüphe yok ki, bu sizin için bir mükâfaat olmuştur ve sizin çalışmanız teşekküre layık bulunmuştur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّا نَحۡنُ نَزَّلۡنَا عَلَيۡكَ ٱلۡقُرۡءَانَ تَنزِيلٗا ٢٣

(23-24) Muhakkak ki Biz ancak Biz, Kur'an'ı senin üzerine vakit vakit indirdik. Artık Rabbinin hükmüne sabret ve onlardan bir günahkâra veya bir nanköre itaat etme.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَٱصۡبِرۡ لِحُكۡمِ رَبِّكَ وَلَا تُطِعۡ مِنۡهُمۡ ءَاثِمًا أَوۡ كَفُورٗا ٢٤

(23-24) Muhakkak ki Biz ancak Biz, Kur'an'ı senin üzerine vakit vakit indirdik. Artık Rabbinin hükmüne sabret ve onlardan bir günahkâra veya bir nanköre itaat etme.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَٱذۡكُرِ ٱسۡمَ رَبِّكَ بُكۡرَةٗ وَأَصِيلٗا ٢٥

Ve Rabbinin ismini sabahleyin ve akşamleyin zikret.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَمِنَ ٱلَّيۡلِ فَٱسۡجُدۡ لَهُۥ وَسَبِّحۡهُ لَيۡلٗا طَوِيلًا ٢٦

Ve O'nun için geceleyin secde et ve O'na uzunca gecede tesbihte bulun.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ يُحِبُّونَ ٱلۡعَاجِلَةَ وَيَذَرُونَ وَرَآءَهُمۡ يَوۡمٗا ثَقِيلٗا ٢٧

Şüphe yok ki onlar, peşin olanı severler ve önlerindeki pek ağır bir günü bırakırlar.

– Ömer Nasuhi Bilmen

نَّحۡنُ خَلَقۡنَٰهُمۡ وَشَدَدۡنَآ أَسۡرَهُمۡۖ وَإِذَا شِئۡنَا بَدَّلۡنَآ أَمۡثَٰلَهُمۡ تَبۡدِيلًا ٢٨

Biz onları yarattık ve mafsallarını Biz muhkem bağladık ve dilediğimiz vakitte onları emsalleriyle tebdîl ederiz.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّ هَٰذِهِۦ تَذۡكِرَةٞۖ فَمَن شَآءَ ٱتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ سَبِيلٗا ٢٩

Şüphe yok ki, işte bu, bir öğüttür. Artık kim dilerse Rabbine bir yol tutar.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَمَا تَشَآءُونَ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُۚ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمٗا ٣٠

Ve siz dileyemezsiniz, meğer ki, Allah dileyecek olsun. Şüphe yok ki bihakkın bilen, hakîm olan, ancak Allah'tır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

يُدۡخِلُ مَن يَشَآءُ فِي رَحۡمَتِهِۦۚ وَٱلظَّٰلِمِينَ أَعَدَّ لَهُمۡ عَذَابًا أَلِيمَۢا ٣١

Dilediğini rahmetine sokar, zalimlere (gelince) onlar için elem verici bir azab hazırlamıştır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu