104 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ٱلَّذِي جَمَعَ مَالٗا وَعَدَّدَهُۥ ٢

O ki, bir çok mal toplamış ve onu sayıb durmaktadır...

– Ali Fikri Yavuz

يَحۡسَبُ أَنَّ مَالَهُۥٓ أَخۡلَدَهُۥ ٣

Sanıyor ki, onun malı, kendisini (dünyada) ebedîleştirecektir.

– Ali Fikri Yavuz

كـَلَّاۖ لَيُنۢبَذَنَّ فِي ٱلۡحُطَمَةِ ٤

Hayır, (malı onu kurtaramaz). Muhakkak o Hutame’ye (ateşe) atılacaktır.

– Ali Fikri Yavuz

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا ٱلۡحُطَمَةُ ٥

Bildin mi Hutame nedir?:

– Ali Fikri Yavuz

نَارُ ٱللَّهِ ٱلۡمُوقَدَةُ ٦

O, Allah’ın tutuşturulmuş ateşidir.

– Ali Fikri Yavuz

ٱلَّتِي تَطَّلِعُ عَلَى ٱلۡأَفۡـِٔدَةِ ٧

Öyle ki, onun acısı kalblere kadar girer.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّهَا عَلَيۡهِم مُّؤۡصَدَةٞ ٨

O (ateş), kapatılacaktır onların üstüne;

– Ali Fikri Yavuz

فِي عَمَدٖ مُّمَدَّدَةِۭ ٩

Uzatılmış direklere bağlı oldukları halde...

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu