015 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَ لَمۡ أَكُن لِّأَسۡجُدَ لِبَشَرٍ خَلَقۡتَهُۥ مِن صَلۡصَٰلٖ مِّنۡ حَمَإٖ مَّسۡنُونٖ ٣٣

“Benim” dedi, “bir salsâlden, bir mesnun balçıktan yarattığın bir beşere secde etmem kābil değildir”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ فَٱخۡرُجۡ مِنۡهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٞ ٣٤

“O hâlde” dedi, “çık oradan, çünkü sen racîmsin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّ عَلَيۡكَ ٱللَّعۡنَةَ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلدِّينِ ٣٥

Ve bu lânet cezâ gününe kadar üzerindedir”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ رَبِّ فَأَنظِرۡنِيٓ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ ٣٦

“Rabbim!” dedi, “öyle ise bana onların ba‘s olunacakları güne kadar mühlet ver”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ ٱلۡمُنظَرِينَ ٣٧

“Haydi” dedi, “sen vakt-i mâlum gününe kadar mühlet verilenlerdensin”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡوَقۡتِ ٱلۡمَعۡلُومِ ٣٨

“Haydi” dedi, “sen vakt-i mâlum gününe kadar mühlet verilenlerdensin”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ رَبِّ بِمَآ أَغۡوَيۡتَنِي لَأُزَيِّنَنَّ لَهُمۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَأُغۡوِيَنَّهُمۡ أَجۡمَعِينَ ٣٩

“Rabbim” dedi, “beni azdırmana kasem ederim ki her hâlde ben onlar için Arz’da tezyînât yapacağım ve hepsini iğvâ edeceğim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِلَّا عِبَادَكَ مِنۡهُمُ ٱلۡمُخۡلَصِينَ ٤٠

Ancak içlerinden ihlâs verilen kulların müstesnâ”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ هَٰذَا صِرَٰطٌ عَلَيَّ مُسۡتَقِيمٌ ٤١

“Bu” dedi, “bir cadde, taahhüd ederim dosdoğru.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ عِبَادِي لَيۡسَ لَكَ عَلَيۡهِمۡ سُلۡطَٰنٌ إِلَّا مَنِ ٱتَّبَعَكَ مِنَ ٱلۡغَاوِينَ ٤٢

Hakikat o kullarım, senin onlar üzerine bir sultan yoktur, ancak azgınlardan sana uyanlar başka.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمَوۡعِدُهُمۡ أَجۡمَعِينَ ٤٣

Elbet bunların da hepsinin mev‘idleri şüphesiz cehennem”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu