015 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَحَفِظۡنَٰهَا مِن كُلِّ شَيۡطَٰنٖ رَّجِيمٍ ١٧

Hem onu her şeytân-ı racîm’den hıfzettik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Göğü bütün kovulmuş şeytanlardan koruduk.

– Seyyid Kutub

Onu kovulmuş her şeytandan koruduk.

– Diyanet İşleri

إِلَّا مَنِ ٱسۡتَرَقَ ٱلسَّمۡعَ فَأَتۡبَعَهُۥ شِهَابٞ مُّبِينٞ ١٨

Ancak kulak hırsızlığı eden olur, onu da parlak bir şihab tâkip etmektedir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ancak kulak hırsızlığına yeltenen bir şeytan olursa onu parlak ışıklı bir kayan yıldız kovalar.

– Seyyid Kutub

Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ateş takip etmektedir.

– Diyanet İşleri

وَٱلۡأَرۡضَ مَدَدۡنَٰهَا وَأَلۡقَيۡنَا فِيهَا رَوَٰسِيَ وَأَنۢبَتۡنَا فِيهَا مِن كُلِّ شَيۡءٖ مَّوۡزُونٖ ١٩

Arz’ı da meddettik ve ona ağır baskılar bıraktık ve onda mevzun her şeyden bitirdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Yerin alanını geniş yaptık, oraya sabit dağlar serpiştirdik ve orada belirli bir ölçü uyarınca her bitkiyi bitirdik.

– Seyyid Kutub

Yeri de yaydık, ona sabit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü (bir biçimde) her şeyi bitirdik.

– Diyanet İşleri

وَجَعَلۡنَا لَكُمۡ فِيهَا مَعَٰيِشَ وَمَن لَّسۡتُمۡ لَهُۥ بِرَٰزِقِينَ ٢٠

Hem sizin için hem sizin râzıkı olmadığınız kimseler için onda geçimlikler husûle getirdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Orada gerek sizin için ve gerekse rızıkları tarafınızdan sağlanması sözkonusu olmayan diğer canlılar için besin kaynakları yarattık.

– Seyyid Kutub

Orada hem sizin için, hem de sizin rızık vermediğiniz kimseler için geçimlikler meydana getirdik.

– Diyanet İşleri

وَإِن مِّن شَيۡءٍ إِلَّا عِندَنَا خَزَآئِنُهُۥ وَمَا نُنَزِّلُهُۥٓ إِلَّا بِقَدَرٖ مَّعۡلُومٖ ٢١

Hiçbir şey yoktur ki Bizim yanımızda hazineleri olmasın, fakat Biz onu ancak mâlum bir miktar ile indiririz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Evrende varolan her şeyin hazinesi, ana kaynağı bizim yanımızdadır. Ve biz her şeyi size belirli bir ölçüye göre indiririz.

– Seyyid Kutub

Hiçbir şey yoktur ki hazineleri yanımızda olmasın. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz.

– Diyanet İşleri

وَأَرۡسَلۡنَا ٱلرِّيَٰحَ لَوَٰقِحَ فَأَنزَلۡنَا مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَسۡقَيۡنَٰكُمُوهُ وَمَآ أَنتُمۡ لَهُۥ بِخَٰزِنِينَ ٢٢

Bir de aşılayıcı rüzgârlar gönderdik de semâdan bir kadr ile bir su indirip sizi onunla suvardık, onu hazinelerde tutan da siz değilsiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Gönderdiğimiz yağmur yükleyici rüzgârlar aracılığı ile size gökten su indirerek su ihtiyacınızı karşıladık. Yoksa su kaynağını oluşturan siz değilsiniz.

– Seyyid Kutub

Rüzgârları da aşılayıcı olarak gönderip yukarıdan su indirerek sizi onunla suladık. Onu toplayıp depolayan da siz değilsiniz.

– Diyanet İşleri

وَإِنَّا لَنَحۡنُ نُحۡيِۦ وَنُمِيتُ وَنَحۡنُ ٱلۡوَٰرِثُونَ ٢٣

Her hâlde Biz, mutlak hem bir hayat veririz hem öldürürüz, hepsine vâris de Biziz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Dirilten de öldüren de yalnız biziz ve her şey sonunda bize kalır.

– Seyyid Kutub

Hiç şüphesiz biz diriltir, biz öldürürüz ve biz (her şeye gerçek) varisleriz

– Diyanet İşleri

وَلَقَدۡ عَلِمۡنَا ٱلۡمُسۡتَقۡدِمِينَ مِنكُمۡ وَلَقَدۡ عَلِمۡنَا ٱلۡمُسۡتَـٔۡخِرِينَ ٢٤

Kasem olsun ki içinizden öne geçmek isteyenler de mâlumumuz, geri kalmak isteyenler de mâlumumuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Biz sizin eskiden gelip geçenlerini de geride kalanlarını da biliriz.

– Seyyid Kutub

Andolsun biz, sizden önce gelip geçenleri de biliriz, sonraya kalanları da.

– Diyanet İşleri

وَإِنَّ رَبَّكَ هُوَ يَحۡشُرُهُمۡۚ إِنَّهُۥ حَكِيمٌ عَلِيمٞ ٢٥

Ve hakikat Rabbin O, onları hep haşredecek, hakikat O Hakîm’dir, Alîm’dir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hiç kuşkusuz Rabbin tüm insanları biraraya toplayacaktır. O her işi yerinde yapar ve her şeyi bilir.

– Seyyid Kutub

Şüphesiz senin Rabbin onları diriltip bir araya getirecektir. Şüphesiz O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.

– Diyanet İşleri

وَلَقَدۡ خَلَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ مِن صَلۡصَٰلٖ مِّنۡ حَمَإٖ مَّسۡنُونٖ ٢٦

Fi’l-hakīka Biz insanı bir “salsâl”den, mesnun bir balçıktan yarattık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Gerçekten biz insanı kara çamurdan oluşmuş kuru balçıktan yarattık.

– Seyyid Kutub

Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.

– Diyanet İşleri

وَٱلۡجَآنَّ خَلَقۡنَٰهُ مِن قَبۡلُ مِن نَّارِ ٱلسَّمُومِ ٢٧

Cânn, onu da bundan evvel “nâr-ı semûm”dan yaratmıştık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Cinni de daha önce dumansız alevden yarattık.

– Seyyid Kutub

Cinleri de daha önce dumansız ateşten yaratmıştık.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu