069 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَهُوَ فِي عِيشَةٖ رَّاضِيَةٖ ٢١

Artık, hoşnud (ve razı olduğu) hayatta,

– Ali Fikri Yavuz

فِي جَنَّةٍ عَالِيَةٖ ٢٢

Yüksek bir cennettedir.

– Ali Fikri Yavuz

قُطُوفُهَا دَانِيَةٞ ٢٣

(Meyvelerinin) devşirilmeleri yakından...

– Ali Fikri Yavuz

كُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ هَنِيٓـَٔۢا بِمَآ أَسۡلَفۡتُمۡ فِي ٱلۡأَيَّامِ ٱلۡخَالِيَةِ ٢٤

(Allah, onlara şöyle buyurur): “- Yeyin, için, âfiyet olsun; (dünyadaki) geçmiş günlerde takdim ettiğiniz salih amellere karşılık olarak.”

– Ali Fikri Yavuz

وَأَمَّا مَنۡ أُوتِيَ كِتَٰبَهُۥ بِشِمَالِهِۦ فَيَقُولُ يَٰلَيۡتَنِي لَمۡ أُوتَ كِتَٰبِيَهۡ ٢٥

Kitabı sol eline verilmiş olan ise, der ki: “- Eyvah! Keşke kitabım bana verilmeseydi...

– Ali Fikri Yavuz

وَلَمۡ أَدۡرِ مَا حِسَابِيَهۡ ٢٦

Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim.

– Ali Fikri Yavuz

يَٰلَيۡتَهَا كَانَتِ ٱلۡقَاضِيَةَ ٢٧

Ne olurdu, o ölüm kat’î olaydı (da bir daha dirilmeseydim!)

– Ali Fikri Yavuz

مَآ أَغۡنَىٰ عَنِّي مَالِيَهۡۜ ٢٨

Malım bana bir fayda vermedi.

– Ali Fikri Yavuz

هَلَكَ عَنِّي سُلۡطَٰنِيَهۡ ٢٩

Bütün saltanatım (varım-yoğum) benden ayrılıp mahvoldu.”

– Ali Fikri Yavuz

خُذُوهُ فَغُلُّوهُ ٣٠

(Allah şöyle buyurur): “- Tutun onu, hemen bağlayın onu.

– Ali Fikri Yavuz

ثُمَّ ٱلۡجَحِيمَ صَلُّوهُ ٣١

Sonra onu cehenneme atın.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu