بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
فَهُوَ فِي عِيشَةٖ رَّاضِيَةٖ ٢١
Artık o hoşnut bir hayatta
Artık o memnun edici bir hayat içindedir.
Artık o, hoşnut bir hayat içindedir.
فِي جَنَّةٍ عَالِيَةٖ ٢٢
yüksek bir cennettedir
Yüksek bir bahçede ki,
Yüksek bir cennettedir.
قُطُوفُهَا دَانِيَةٞ ٢٣
devşirimleri yakında.
Meyvelerin devşirilmesi kolaydır.
Onun meyveleri sarkar (kolaylıkla devşirilebilir).
كُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ هَنِيٓـَٔۢا بِمَآ أَسۡلَفۡتُمۡ فِي ٱلۡأَيَّامِ ٱلۡخَالِيَةِ ٢٤
Yiyin için afiyet olsun, takdim ettiklerinize mukabil geçmiş günlerde.
Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yiyin için.
(Onlara şöyle denir:) "Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için."
وَأَمَّا مَنۡ أُوتِيَ كِتَٰبَهُۥ بِشِمَالِهِۦ فَيَقُولُ يَٰلَيۡتَنِي لَمۡ أُوتَ كِتَٰبِيَهۡ ٢٥
Amma kitabına soluyla erdirilmiş olan da der ki: “Eyvah, keşke erdirilmese idim kitabıma
Kitabı sol tarafından verilen ise der ki: «Keşke bana kitabım verilmeseydi,
Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: "Keşke kitabım bana verilmeseydi."
وَلَمۡ أَدۡرِ مَا حِسَابِيَهۡ ٢٦
ve vâkıf olmasa idim ne imiş hesâbıma.
Şu hesabımı hiç görmemiş olsaydım!
"Hesabımın ne olduğunu da bilmeseydim."
يَٰلَيۡتَهَا كَانَتِ ٱلۡقَاضِيَةَ ٢٧
Nolurdu iş bitiren olaydı o ölüm.
Keşke (ölüm işimi) bitirmiş olsaydı!
"Keşke ölüm her şeyi bitirseydi."
مَآ أَغۡنَىٰ عَنِّي مَالِيَهۡۜ ٢٨
Hiçbir şeye yaramadı benden yana malım.
Malım bana hiçbir fayda vermedi,
"Malım bana hiçbir yarar sağlamadı."
هَلَكَ عَنِّي سُلۡطَٰنِيَهۡ ٢٩
Mahv oldu benden saltanat u sâmânım”.
Gücüm benden yok olup gitti.»
"Saltanatım da yok olup gitti."
خُذُوهُ فَغُلُّوهُ ٣٠
Tutun onu hemen, bağlayın onu.
«Tutun onu, bağlayın onu,
(Allah şöyle der:) "Onu yakalayıp bağlayın."
ثُمَّ ٱلۡجَحِيمَ صَلُّوهُ ٣١
Sonra ancak cahîme yaslayın onu.
Sonra cehenneme sallayın onu.
"Sonra onu cehenneme atın."