069 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَعَصَوۡاْ رَسُولَ رَبِّهِمۡ فَأَخَذَهُمۡ أَخۡذَةٗ رَّابِيَةً ١٠

Böylece Rablerinin peygamberine isyan ettiler. Bunun üzerine gittikçe artan şiddetli bir azap kendilerini yakalayıverdi.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّا لَمَّا طَغَا ٱلۡمَآءُ حَمَلۡنَٰكُمۡ فِي ٱلۡجَارِيَةِ ١١

Gerçekten biz, (Nûh zamanında) su taştığı vakit, sizi (varlığınıza sebep olan atalarınızı) gemide biz taşıdık;

– Ali Fikri Yavuz

لِنَجۡعَلَهَا لَكُمۡ تَذۡكِرَةٗ وَتَعِيَهَآ أُذُنٞ وَٰعِيَةٞ ١٢

Onu (müminleri kurtarıp da kâfirleri boğmamızı) size bir ibret yapalım ve onu belleyip saklıyan kulaklar saklasın diye...

– Ali Fikri Yavuz

فَإِذَا نُفِخَ فِي ٱلصُّورِ نَفۡخَةٞ وَٰحِدَةٞ ١٣

Çünkü Sûr’a ilk üfürülüş üfürüldüğü,

– Ali Fikri Yavuz

وَحُمِلَتِ ٱلۡأَرۡضُ وَٱلۡجِبَالُ فَدُكَّتَا دَكَّةٗ وَٰحِدَةٗ ١٤

Yer ve dağlar kaldırılıp da bir çarpılış çarpıldıkları zaman,

– Ali Fikri Yavuz

فَيَوۡمَئِذٖ وَقَعَتِ ٱلۡوَاقِعَةُ ١٥

İşte o gün, kıyamet kopmuştur.

– Ali Fikri Yavuz

وَٱنشَقَّتِ ٱلسَّمَآءُ فَهِيَ يَوۡمَئِذٖ وَاهِيَةٞ ١٦

Gök de yarılmış; o gün, o da sarkmıştır.

– Ali Fikri Yavuz

وَٱلۡمَلَكُ عَلَىٰٓ أَرۡجَآئِهَاۚ وَيَحۡمِلُ عَرۡشَ رَبِّكَ فَوۡقَهُمۡ يَوۡمَئِذٖ ثَمَٰنِيَةٞ ١٧

Melekler de semânın etrafındadırlar. O gün Rabbinin arşını, üstlerinde (boyunlarında) sekiz melek taşır.

– Ali Fikri Yavuz

يَوۡمَئِذٖ تُعۡرَضُونَ لَا تَخۡفَىٰ مِنكُمۡ خَافِيَةٞ ١٨

O gün (hesap için Allah’a) arz olunursunuz; öyle ki, gizli bir haliniz kalmaz.

– Ali Fikri Yavuz

فَأَمَّا مَنۡ أُوتِيَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ فَيَقُولُ هَآؤُمُ ٱقۡرَءُواْ كِتَٰبِيَهۡ ١٩

İşte o vakit, kitabı sağ eline verilmiş olan kimse der ki: “- Gelin, kitabımı okuyun.

– Ali Fikri Yavuz

إِنِّي ظَنَنتُ أَنِّي مُلَٰقٍ حِسَابِيَهۡ ٢٠

Çünkü ben, hesabıma kavuşacağımı sezmiştim.”

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu