بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَخُونُواْ ٱللَّهَ وَٱلرَّسُولَ وَتَخُونُوٓاْ أَمَٰنَٰتِكُمۡ وَأَنتُمۡ تَعۡلَمُونَ ٢٧

Ey Mü’minler! Allah’a ve Peygambere hainlik etmeyin. Bile bile aranızdaki emânetlere de hainlik etmeyin.

– Ali Fikri Yavuz

وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّمَآ أَمۡوَٰلُكُمۡ وَأَوۡلَٰدُكُمۡ فِتۡنَةٞ وَأَنَّ ٱللَّهَ عِندَهُۥٓ أَجۡرٌ عَظِيمٞ ٢٨

Biliniz ki, mallarınız ve evlâdınız ancak bir fitnedir, (sizi günaha sokmağa sebepdir). Allah katında ise büyük mükâfat vardır.

– Ali Fikri Yavuz

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِن تَتَّقُواْ ٱللَّهَ يَجۡعَل لَّكُمۡ فُرۡقَانٗا وَيُكَفِّرۡ عَنكُمۡ سَيِّـَٔاتِكُمۡ وَيَغۡفِرۡ لَكُمۡۗ وَٱللَّهُ ذُو ٱلۡفَضۡلِ ٱلۡعَظِيمِ ٢٩

Ey mü’minler! Eğer Allah’dan korkarsanız (emirlerine bağlanır, yasaklarından sakınırsanız), o, size hak ile batılı ayırdedecek bir anlayış ve nur verir. Günahlarınızı örter ve sizi bağışlar. Allah, çok büyük lütûf sahibidir.

– Ali Fikri Yavuz

وَإِذۡ يَمۡكُرُ بِكَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لِيُثۡبِتُوكَ أَوۡ يَقۡتُلُوكَ أَوۡ يُخۡرِجُوكَۚ وَيَمۡكُرُونَ وَيَمۡكُرُ ٱللَّهُۖ وَٱللَّهُ خَيۡرُ ٱلۡمَٰكِرِينَ ٣٠

Bir vakit, o kâfirler, seni bağlayıp hapsetmeleri, ya öldürmeleri, ya da Mekke’den çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı. Onlar bu hileyi kurarlarken Allah, hilelerini başlarına yıkıveriyordu (hilelerinden seni kurtarmış bulunuyordu). Allah, hilekârlara ceza verenlerin en hayırlısıdır.

– Ali Fikri Yavuz

وَإِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتُنَا قَالُواْ قَدۡ سَمِعۡنَا لَوۡ نَشَآءُ لَقُلۡنَا مِثۡلَ هَٰذَآ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّآ أَسَٰطِيرُ ٱلۡأَوَّلِينَ ٣١

Onlara âyetlerimiz okunduğu zaman: “- İşittik, istersek biz de bunun benzerini söyleriz! Bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir!” diyorlardı.

– Ali Fikri Yavuz

وَإِذۡ قَالُواْ ٱللَّهُمَّ إِن كَانَ هَٰذَا هُوَ ٱلۡحَقَّ مِنۡ عِندِكَ فَأَمۡطِرۡ عَلَيۡنَا حِجَارَةٗ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ أَوِ ٱئۡتِنَا بِعَذَابٍ أَلِيمٖ ٣٢

Bir vakit de, “- Ey Allah! Eğer bu senin tarafından gelmiş hak bir kitap ise, hemen üzerimize gökten taş yağdır, veya bize daha acıklı bir azap ver”, demişlerdi.

– Ali Fikri Yavuz

وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُعَذِّبَهُمۡ وَأَنتَ فِيهِمۡۚ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ مُعَذِّبَهُمۡ وَهُمۡ يَسۡتَغۡفِرُونَ ٣٣

Halbuki sen (Ey Rasûlüm), onların içindeyken Allah onlara azap verecek değildi. İstiğfar ettikleri halde de Allah onlara azap edecek değil...

– Ali Fikri Yavuz

وَمَا لَهُمۡ أَلَّا يُعَذِّبَهُمُ ٱللَّهُ وَهُمۡ يَصُدُّونَ عَنِ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِ وَمَا كَانُوٓاْ أَوۡلِيَآءَهُۥٓۚ إِنۡ أَوۡلِيَآؤُهُۥٓ إِلَّا ٱلۡمُتَّقُونَ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ ٣٤

Sen aralarından çıktıktan sonra, Allah’ın kendilerine azap etmemesi için ne imkânları var. Mescid-i Hârâm’ı tavâf etmekten mü’minleri menediyorlar, halbuki ona hizmet etmeye ehil de değiller; onun hizmetine ehil olanlar, ancak şirkten sakınan müminlerdir. Fakat onların çoğu bunu bilmezler.

– Ali Fikri Yavuz

وَمَا كَانَ صَلَاتُهُمۡ عِندَ ٱلۡبَيۡتِ إِلَّا مُكَآءٗ وَتَصۡدِيَةٗۚ فَذُوقُواْ ٱلۡعَذَابَ بِمَا كُنتُمۡ تَكۡفُرُونَ ٣٥

Onların Beyt-i Haram’da namazları (duaları) ise ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değil. Artık ey kâfirler, yaptığınız küfürden dolayı tadın azabı...

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُمۡ لِيَصُدُّواْ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِۚ فَسَيُنفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيۡهِمۡ حَسۡرَةٗ ثُمَّ يُغۡلَبُونَۗ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ إِلَىٰ جَهَنَّمَ يُحۡشَرُونَ ٣٦

Allah yolundan alıkoymak için mallarını harcayan kâfirler, yakında yine onu harcayacaklardır. Sonra da (gayelerine erişemiyeceklerinden) bu, onlara pişmanlık ve yürek acısı olacak, sonunda mağlûp olacaklardır. Küfürlerinde sebât edenler, toplanıp cehenneme götürüleceklerdir.

– Ali Fikri Yavuz

لِيَمِيزَ ٱللَّهُ ٱلۡخَبِيثَ مِنَ ٱلطَّيِّبِ وَيَجۡعَلَ ٱلۡخَبِيثَ بَعۡضَهُۥ عَلَىٰ بَعۡضٖ فَيَرۡكُمَهُۥ جَمِيعٗا فَيَجۡعَلَهُۥ فِي جَهَنَّمَۚ أُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ ٣٧

Allah murdar kâfiri, pâk mü’minden ayırdetmek için kâfirleri mağlûp eder ve murdarın bir kısmını bir kısmı üzerine koyup hepsini biriktirerek cehenneme atar. İşte bunlar, nefislerine ziyan ve yazık edenlerdir.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00