044 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَمَا خَلَقۡنَا ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَا لَٰعِبِينَ ٣٨

Biz gökleri, yeri ve aralarındakileri oyunculukla yaratmadık.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

مَا خَلَقۡنَٰهُمَآ إِلَّا بِٱلۡحَقِّ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ ٣٩

ikisini de ancak hak ve hikmetle yarattık. Fakat pek çokları bilmezler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّ يَوۡمَ ٱلۡفَصۡلِ مِيقَٰتُهُمۡ أَجۡمَعِينَ ٤٠

Haberiniz olsun ki, o ayırım günü hepinizin belirlenmiş vaktidir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

يَوۡمَ لَا يُغۡنِي مَوۡلًى عَن مَّوۡلٗى شَيۡـٔٗا وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ ٤١

O gün yarın yara, dostun dosta hiçbir faydası olmaz ve bir taraftan yardım da görmezler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِلَّا مَن رَّحِمَ ٱللَّهُۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ٤٢

Ancak Allah'ın rahmetiyle yarlığadığı (merhamet ettiği) başka. Çünkü O, öyle güçlü, öyle merhametlidir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّ شَجَرَتَ ٱلزَّقُّومِ ٤٣

şüphesiz zakkum ağacı,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

طَعَامُ ٱلۡأَثِيمِ ٤٤

Çok vebal yüklenenin yemeğidir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

كَٱلۡمُهۡلِ يَغۡلِي فِي ٱلۡبُطُونِ ٤٥

Pota gibi karınlarında kaynar,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

كَغَلۡيِ ٱلۡحَمِيمِ ٤٦

Kaynar suyun kaynaması gibi.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

خُذُوهُ فَٱعۡتِلُوهُ إِلَىٰ سَوَآءِ ٱلۡجَحِيمِ ٤٧

Onu tutun da yaka paça, doğru cehennemin ortasına sürükleyin.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

ثُمَّ صُبُّواْ فَوۡقَ رَأۡسِهِۦ مِنۡ عَذَابِ ٱلۡحَمِيمِ ٤٨

Sonra da başına kaynar su azabından dökün.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu