044 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَدَعَا رَبَّهُۥٓ أَنَّ هَٰٓؤُلَآءِ قَوۡمٞ مُّجۡرِمُونَ ٢٢

Sonra: «Bak bunlar suçlu bir kavimdir!» diyerek Rabbine dua etti.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَأَسۡرِ بِعِبَادِي لَيۡلًا إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ ٢٣

(Rabbi): «Hemen kullarımı geceleyin yürüt, çünkü siz takip edileceksiniz.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَٱتۡرُكِ ٱلۡبَحۡرَ رَهۡوًاۖ إِنَّهُمۡ جُندٞ مُّغۡرَقُونَ ٢٤

Denizi açık bırak, Çünkü onlar ordu halinde gelip boğulacaklar.» buyurdu.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

كَمۡ تَرَكُواْ مِن جَنَّٰتٖ وَعُيُونٖ ٢٥

(onlar) neler bırakmışlardı; ne bahçeler; ne pınarlar;

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَزُرُوعٖ وَمَقَامٖ كَرِيمٖ ٢٦

ne çiftlikler, ne güzel makam

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَنَعۡمَةٖ كَانُواْ فِيهَا فَٰكِهِينَ ٢٧

ve içinde sefa sürdükleri ne nimet ve refah...

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

كَذَٰلِكَۖ وَأَوۡرَثۡنَٰهَا قَوۡمًا ءَاخَرِينَ ٢٨

Evet öyle (oldu) ve onları hep başka bir topluluğa miras kıldık!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَمَا بَكَتۡ عَلَيۡهِمُ ٱلسَّمَآءُ وَٱلۡأَرۡضُ وَمَا كَانُواْ مُنظَرِينَ ٢٩

Sonuçta ne gök ağladı üzerlerine, ne yer; ne de kendilerine bir mühlet verildi.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَلَقَدۡ نَجَّيۡنَا بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ مِنَ ٱلۡعَذَابِ ٱلۡمُهِينِ ٣٠

Andolsun ki, İsrail oğullarını o horlayıcı azaptan kurtarmıştık

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

مِن فِرۡعَوۡنَۚ إِنَّهُۥ كَانَ عَالِيٗا مِّنَ ٱلۡمُسۡرِفِينَ ٣١

Firavun'dan, çünkü o haddi aşanlardan bir üstündü.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَلَقَدِ ٱخۡتَرۡنَٰهُمۡ عَلَىٰ عِلۡمٍ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ ٣٢

Andolsun ki Biz onları bilerek bütün milletler üzerine seçip tercih etmiştik.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu