072 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

حَتَّىٰٓ إِذَا رَأَوۡاْ مَا يُوعَدُونَ فَسَيَعۡلَمُونَ مَنۡ أَضۡعَفُ نَاصِرٗا وَأَقَلُّ عَدَدٗا ٢٤

Nihayet o vaad olundukları azabı (kıyamette) gördükleri vakit; yardımcısı en zayıf, sayıca da en az olan kimmiş bilecekler; (O mu, yoksa kendileri mi).

– Ali Fikri Yavuz

قُلۡ إِنۡ أَدۡرِيٓ أَقَرِيبٞ مَّا تُوعَدُونَ أَمۡ يَجۡعَلُ لَهُۥ رَبِّيٓ أَمَدًا ٢٥

(Ey Rasûlüm), de ki: “- Bilmiyorum, o korkutulduğunuz azab yakın mı, yoksa Rabbim ona uzun bir müddet mi tayin eder?”

– Ali Fikri Yavuz

عَٰلِمُ ٱلۡغَيۡبِ فَلَا يُظۡهِرُ عَلَىٰ غَيۡبِهِۦٓ أَحَدًا ٢٦

O, bütün gaybi bilendir; gaybe dair ilmini ise, hiç kimseye açmaz.

– Ali Fikri Yavuz

إِلَّا مَنِ ٱرۡتَضَىٰ مِن رَّسُولٖ فَإِنَّهُۥ يَسۡلُكُ مِنۢ بَيۡنِ يَدَيۡهِ وَمِنۡ خَلۡفِهِۦ رَصَدٗا ٢٧

Ancak bir peygamber olarak seçtiği müstesnadır; (O’na gaybe dair bazı ilimleri açıklar ve bunlar mucize olur). Çünkü Allah, peygamberin önünden ve ardından muhafız melekler tayin eder (de O’nu korurlar).

– Ali Fikri Yavuz

لِّيَعۡلَمَ أَن قَدۡ أَبۡلَغُواْ رِسَٰلَٰتِ رَبِّهِمۡ وَأَحَاطَ بِمَا لَدَيۡهِمۡ وَأَحۡصَىٰ كُلَّ شَيۡءٍ عَدَدَۢا ٢٨

O Peygamber şunu bilsin ki, o elçiler Rablerinin risaletlerini tamamıyla eriştirmişlerdir; ve O, elçilerin yanındaki ilmi kuşatmış ve her şeyi sayıca saymıştır.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu