045 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

تَنزِيلُ ٱلۡكِتَٰبِ مِنَ ٱللَّهِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡحَكِيمِ ٢

Bu Kitab’ın indirilişi, Aziz, Hakîm olan Allah’dandır.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ لَأٓيَٰتٖ لِّلۡمُؤۡمِنِينَ ٣

Muhakkak ki göklerde ve yerde müminler için (Allah’ın birliğine, kudret ve azametine delâlet eden) alâmetler var.

– Ali Fikri Yavuz

وَفِي خَلۡقِكُمۡ وَمَا يَبُثُّ مِن دَآبَّةٍ ءَايَٰتٞ لِّقَوۡمٖ يُوقِنُونَ ٤

Sizi yaratmasında da, (muhtelif cins ve şekillerde) üretib yaydığı hayvanlarda da, gerçekten tasdik edecek bir kavim için (Allah’ın kudret ve vahdaniyyetine delâlet eden ibret ve) alâmetler var.

– Ali Fikri Yavuz

وَٱخۡتِلَٰفِ ٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن رِّزۡقٖ فَأَحۡيَا بِهِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَا وَتَصۡرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ ءَايَٰتٞ لِّقَوۡمٖ يَعۡقِلُونَ ٥

Gece ile gündüzün (aydınlık ve karanlık, kısa ve uzun vaziyetlerle) değişmesinde, Allah’ın gökten bir rızk sebebi olan yağmuru indirib de onunla yeryüzünü ölümünden (kurumasından) sonra diriltmesinde (yeşertmesinde) ve rüzgârları (çeşitli yönlere) çevirmesinde de aklı olan bir toplum için bir çok alâmetler var.

– Ali Fikri Yavuz

تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱللَّهِ نَتۡلُوهَا عَلَيۡكَ بِٱلۡحَقِّۖ فَبِأَيِّ حَدِيثِۭ بَعۡدَ ٱللَّهِ وَءَايَٰتِهِۦ يُؤۡمِنُونَ ٦

İşte bunlar, Allah’ın ayetleridir; sana onları (Cebrâil vasıtası ile) hak ile okuyup beyan ediyoruz. Artık Allah’ın ayetlerine inanmadıktan sonra hangi söze inanırlar?

– Ali Fikri Yavuz

وَيۡلٞ لِّكُلِّ أَفَّاكٍ أَثِيمٖ ٧

Şiddetli azab olsun, insafsız yalancıya, çok günah işliyene!...

– Ali Fikri Yavuz

يَسۡمَعُ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِ ثُمَّ يُصِرُّ مُسۡتَكۡبِرٗا كَأَن لَّمۡ يَسۡمَعۡهَاۖ فَبَشِّرۡهُ بِعَذَابٍ أَلِيمٖ ٨

Yüzüne karşı Allah’ın ayetleri okunurken işitir de, sonra kibrinden bunları hiç işitmemiş gibi (küfrü üzerinde) ısrar eder. İşte (Ey Rasûlüm) onu, acıklı bir azab ile müjdele.

– Ali Fikri Yavuz

وَإِذَا عَلِمَ مِنۡ ءَايَٰتِنَا شَيۡـًٔا ٱتَّخَذَهَا هُزُوًاۚ أُوْلَٰٓئِكَ لَهُمۡ عَذَابٞ مُّهِينٞ ٩

(Kur’an) ayetlerimizden bir şey ona ulaşıb da Kur’an’dan olduğunu bilince, onu eğlenceye alır. İşte bu halde olanlar (var ya), onlar için perişan edici bir azap vardır.

– Ali Fikri Yavuz

مِّن وَرَآئِهِمۡ جَهَنَّمُۖ وَلَا يُغۡنِي عَنۡهُم مَّا كَسَبُواْ شَيۡـٔٗا وَلَا مَا ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَوۡلِيَآءَۖ وَلَهُمۡ عَذَابٌ عَظِيمٌ ١٠

Ötelerinde cehennem var. Ne kazandıkları şeyler, ne de Allah’dan başka edindikleri dostlar, kendilerinden hiç bir şeyi (azabı) kaldıramaz. Onlar için büyük bir azab vardır.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu