045 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَيُدۡخِلُهُمۡ رَبُّهُمۡ فِي رَحۡمَتِهِۦۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡمُبِينُ ٣٠

İşte o iman edip de yaraşıklı işler yapmış olan kimseler o vakit onları Rableri rahmeti içine koyacak, işte o fevz-i mübîn o.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَمَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ أَفَلَمۡ تَكُنۡ ءَايَٰتِي تُتۡلَىٰ عَلَيۡكُمۡ فَٱسۡتَكۡبَرۡتُمۡ وَكُنتُمۡ قَوۡمٗا مُّجۡرِمِينَ ٣١

Küfredenlere gelince: Değil mi karşınızda Benim âyetlerim okunurdu da siz kibirlenmek istedinizdi ve mücrim bir kavim idiniz?

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا قِيلَ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞ وَٱلسَّاعَةُ لَا رَيۡبَ فِيهَا قُلۡتُم مَّا نَدۡرِي مَا ٱلسَّاعَةُ إِن نَّظُنُّ إِلَّا ظَنّٗا وَمَا نَحۡنُ بِمُسۡتَيۡقِنِينَ ٣٢

Hem “Allah’ın vaadi haktır ve o Sâʿatin geleceğinde şüphe yoktur” denildiğinde demiştiniz ki: “Bilmiyoruz Sâʿat nedir? Yalnız bir zandır zannediyoruz fakat biz yakīn edinmiş değiliz”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَبَدَا لَهُمۡ سَيِّـَٔاتُ مَا عَمِلُواْ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ ٣٣

Derken onlara yaptıkları amellerin kötülükleri yüz göstermiş ve o istihzâ edip durdukları şey kendilerini kuşatıvermiştir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقِيلَ ٱلۡيَوۡمَ نَنسَىٰكُمۡ كَمَا نَسِيتُمۡ لِقَآءَ يَوۡمِكُمۡ هَٰذَا وَمَأۡوَىٰكُمُ ٱلنَّارُ وَمَا لَكُم مِّن نَّٰصِرِينَ ٣٤

Ve denilmiştir ki “bugün Biz sizi, sizin bu gününüzün geleceğini unuttuğunuz gibi unutacağız, yatağınız ateştir ve sizin için yardımcılardan bir eser de yoktur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ذَٰلِكُم بِأَنَّكُمُ ٱتَّخَذۡتُمۡ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ هُزُوٗا وَغَرَّتۡكُمُ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَاۚ فَٱلۡيَوۡمَ لَا يُخۡرَجُونَ مِنۡهَا وَلَا هُمۡ يُسۡتَعۡتَبُونَ ٣٥

Bunun sebebi, çünkü siz Allah’ın âyetlerini eğlence yerine tuttunuz ve dünyâ hayat sizi mağrur etti”; onun için bugün ateşten çıkarılmazlar ve kendilerinden tarziye de kabul edilmez.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَلِلَّهِ ٱلۡحَمۡدُ رَبِّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَرَبِّ ٱلۡأَرۡضِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٣٦

Binâenʿaleyh hamd Allah’ın, O göklerin rabbi, yerin de rabbi Rabbü’l-âlemîn’in.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَهُ ٱلۡكِبۡرِيَآءُ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ ٣٧

Ve göklerde, yerde büyüklük O’nun, O öyle Azîz, öyle Hakîm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu