085 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ ٱلَّذِينَ فَتَنُواْ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِ ثُمَّ لَمۡ يَتُوبُواْ فَلَهُمۡ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمۡ عَذَابُ ٱلۡحَرِيقِ ١٠

Muhakkak ki, mümin erkeklerle mümin kadınlara eziyet edenler, sonra da tevbe etmiyenler (var ya), işte onlara cehennem azabı var ve onlara yangın azabı var...

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُمۡ جَنَّٰتٞ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۚ ذَٰلِكَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡكَبِيرُ ١١

İman edib salih ameller işliyenlere gelince; onlara (ağaçları ve evleri) altından ırmaklar akar cennetler var. İşte büyük kurtuluş budur... (*) Dikkat! Secde âyetidir.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّ بَطۡشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ ١٢

Gerçekten Rabbinin (zalimleri azabla) yakalayıvermesi çok şiddetlidir.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّهُۥ هُوَ يُبۡدِئُ وَيُعِيدُ ١٣

Çünkü O, (mahlûkâtı yoktan var edib) yaratır ve, (sonra öldürüb tekrar) diriltir.

– Ali Fikri Yavuz

وَهُوَ ٱلۡغَفُورُ ٱلۡوَدُودُ ١٤

Bununla beraber O, Gafûr’dur = tevbe edenleri bağışlayandır. Vedûd’dur = itaatkârları sevendir.

– Ali Fikri Yavuz

ذُو ٱلۡعَرۡشِ ٱلۡمَجِيدُ ١٥

Arşın sahibidir, Mecîd’dir = zâtında ve sıfatında pek büyüktür.

– Ali Fikri Yavuz

فَعَّالٞ لِّمَا يُرِيدُ ١٦

Dilediğini hemen yapandır.

– Ali Fikri Yavuz

هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ ٱلۡجُنُودِ ١٧

(Ey Rasûlüm) geldi ya sana haberleri (o kâfirler topluluğu) orduların:

– Ali Fikri Yavuz

فِرۡعَوۡنَ وَثَمُودَ ١٨

Firavun’un ve Semûd’un... (Bunların, peygamberlerini tekzib edişlerini ve sonunda helâk edilişlerini biliyorsun. O halde sen müşriklerin eziyetlerine sabret ve onları böyle bir akıbetle korkut).

– Ali Fikri Yavuz

بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فِي تَكۡذِيبٖ ١٩

Fakat o kâfir olanlar, hâlâ inkârdadırlar.

– Ali Fikri Yavuz

وَٱللَّهُ مِن وَرَآئِهِم مُّحِيطُۢ ٢٠

Halbuki, Allah (kendilerini, ilim ve kudreti ile) arkalarından kuşatmıştır.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu