090 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَقُولُ أَهۡلَكۡتُ مَالٗا لُّبَدًا ٦

“Ben yığın yığın mal telef ettim” diyor.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَيَحۡسَبُ أَن لَّمۡ يَرَهُۥٓ أَحَدٌ ٧

Onu bir gören olmadı mı sanıyor?

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَلَمۡ نَجۡعَل لَّهُۥ عَيۡنَيۡنِ ٨

Vermedik mi Biz ona iki göz

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلِسَانٗا وَشَفَتَيۡنِ ٩

ve bir dil ve iki dudak?

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَهَدَيۡنَٰهُ ٱلنَّجۡدَيۡنِ ١٠

İki de tepe gösterdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَلَا ٱقۡتَحَمَ ٱلۡعَقَبَةَ ١١

Fakat o göğüs veremedi o akabeye (sarp yokuşa).

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا ٱلۡعَقَبَةُ ١٢

Bildin mi o sarp yokuş ne?

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَكُّ رَقَبَةٍ ١٣

Fekk-i rakabe (esir bir boyun kurtarmak).

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَوۡ إِطۡعَٰمٞ فِي يَوۡمٖ ذِي مَسۡغَبَةٖ ١٤

Veya salgın bir açlık gününde yemek yedirmek

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَتِيمٗا ذَا مَقۡرَبَةٍ ١٥

yakınlığı olan bir yetime

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَوۡ مِسۡكِينٗا ذَا مَتۡرَبَةٖ ١٦

veya toprak döşenen bir miskine.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu