090 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَتِيمٗا ذَا مَقۡرَبَةٍ ١٥

(15-16) Karabet sahibi olan bir yetime. Veyahut yerlere serilmiş bir yoksula.

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَوۡ مِسۡكِينٗا ذَا مَتۡرَبَةٖ ١٦

(15-16) Karabet sahibi olan bir yetime. Veyahut yerlere serilmiş bir yoksula.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ثُمَّ كَانَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَتَوَاصَوۡاْ بِٱلصَّبۡرِ وَتَوَاصَوۡاْ بِٱلۡمَرۡحَمَةِ ١٧

(17-18) Sonra da imân etmiş olanlardan ve birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve merhameti tavsiyede bulunanlardan olmaktır. İşte meymenet sahipleri onlardır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

أُوْلَٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ ١٨

(17-18) Sonra da imân etmiş olanlardan ve birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve merhameti tavsiyede bulunanlardan olmaktır. İşte meymenet sahipleri onlardır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِـَٔايَٰتِنَا هُمۡ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ ١٩

Ve o kimseler ki, Bizim âyetlerimizi inkâr ettiler. Onlar da şeamet sahipleridir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

عَلَيۡهِمۡ نَارٞ مُّؤۡصَدَةُۢ ٢٠

Onların üzerlerine her tarafı kapalı bir ateş vardır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu