007 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَأۡتُوكَ بِكُلِّ سَٰحِرٍ عَلِيمٖ ١١٢

«Her bilgin büyücüyü sana getirsinler.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَجَآءَ ٱلسَّحَرَةُ فِرۡعَوۡنَ قَالُوٓاْ إِنَّ لَنَا لَأَجۡرًا إِن كُنَّا نَحۡنُ ٱلۡغَٰلِبِينَ ١١٣

Ve büyücüler Fir'avun'a geldiler. «Elbette bize bir mükâfaat olacaktır, eğer biz galipler olur isek (değil mi?)» dediler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

قَالَ نَعَمۡ وَإِنَّكُمۡ لَمِنَ ٱلۡمُقَرَّبِينَ ١١٤

Dedi ki: «Evet. Ve şüphe yok siz (o zaman) en yakınlardansınızdır.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

قَالُواْ يَٰمُوسَىٰٓ إِمَّآ أَن تُلۡقِيَ وَإِمَّآ أَن نَّكُونَ نَحۡنُ ٱلۡمُلۡقِينَ ١١٥

Dediler ki: «Ya Mûsa!Ya sen (âsânı) atıver, veya (ilk evvel) atıverenler bizler olalım.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

قَالَ أَلۡقُواْۖ فَلَمَّآ أَلۡقَوۡاْ سَحَرُوٓاْ أَعۡيُنَ ٱلنَّاسِ وَٱسۡتَرۡهَبُوهُمۡ وَجَآءُو بِسِحۡرٍ عَظِيمٖ ١١٦

Dedi ki: «Siz atıveriniz.» Vaktâ ki atıverdiler, nâsın gözlerini büyülediler, ve onları korkutmuş oldular ve büyük bir sihir (meydana) getirmiş oldular.

– Ömer Nasuhi Bilmen

۞ وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَلۡقِ عَصَاكَۖ فَإِذَا هِيَ تَلۡقَفُ مَا يَأۡفِكُونَ ١١٧

Ve Mûsa'ya vahyettik: «Âsânı atıver.» Hemen o (âsâ) da onların uydurmuş oldukları şeyleri yutuverdi.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَوَقَعَ ٱلۡحَقُّ وَبَطَلَ مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ ١١٨

Artık hak tezahür etmiş, onların yapar oldukları ise bâtıl olup gitmişti.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَغُلِبُواْ هُنَالِكَ وَٱنقَلَبُواْ صَٰغِرِينَ ١١٩

Artık orada mağlup oldular ve zelil kimseler olarak geri dönüverdiler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَأُلۡقِيَ ٱلسَّحَرَةُ سَٰجِدِينَ ١٢٠

Ve sahirler secde eder oldukları halde yere kapanmış oldular.

– Ömer Nasuhi Bilmen

قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ١٢١

Ve dediler ki: «Âlemlerin Rabbine imân ettik.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

رَبِّ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ ١٢٢

«Mûsa ile Harun'un Rabbine.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu