007 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَ إِن كُنتَ جِئۡتَ بِـَٔايَةٖ فَأۡتِ بِهَآ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ ١٠٦

“Eğer dedi, “bir âyet ile geldinse getir onu bakalım sâdıklardan isen”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَلۡقَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعۡبَانٞ مُّبِينٞ ١٠٧

Bunun üzerine asâsını bırakıverdi, ne baksın o koskoca bir ejderha kesiliverdi

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَنَزَعَ يَدَهُۥ فَإِذَا هِيَ بَيۡضَآءُ لِلنَّٰظِرِينَ ١٠٨

ve elini sıyırdı çıkardı, ne baksın o bakanlara bembeyaz parlıyor.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ ٱلۡمَلَأُ مِن قَوۡمِ فِرۡعَوۡنَ إِنَّ هَٰذَا لَسَٰحِرٌ عَلِيمٞ ١٠٩

Firavun’un kavminden o cemiyet “bu” dedi, “şüphesiz çok bilgiç bir sihirbaz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يُرِيدُ أَن يُخۡرِجَكُم مِّنۡ أَرۡضِكُمۡۖ فَمَاذَا تَأۡمُرُونَ ١١٠

Sizi yerinizden çıkarmak istiyor, binâen‘aleyh ne emredersiniz?”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُوٓاْ أَرۡجِهۡ وَأَخَاهُ وَأَرۡسِلۡ فِي ٱلۡمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ ١١١

“Onu ve kardeşini” dediler “eğle, ve şehirlere toplayıcılar yolla,

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَأۡتُوكَ بِكُلِّ سَٰحِرٍ عَلِيمٖ ١١٢

mâhir sihirbazların hepsini sana getirsinler”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَجَآءَ ٱلسَّحَرَةُ فِرۡعَوۡنَ قَالُوٓاْ إِنَّ لَنَا لَأَجۡرًا إِن كُنَّا نَحۡنُ ٱلۡغَٰلِبِينَ ١١٣

Bütün sihirbazlar da Firavun’a geldiler, “elbette” dediler, “gālib gelenler biz olursak bize mükâfat şüphesiz ya?”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ نَعَمۡ وَإِنَّكُمۡ لَمِنَ ٱلۡمُقَرَّبِينَ ١١٤

“Evet” dedi, “hem o vakit siz elbette gözdelerdensiniz”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُواْ يَٰمُوسَىٰٓ إِمَّآ أَن تُلۡقِيَ وَإِمَّآ أَن نَّكُونَ نَحۡنُ ٱلۡمُلۡقِينَ ١١٥

“Yâ Mûsâ!” dediler, “sen mi hünerini ortaya atacaksın, yoksa atanlar biz mi olacağız?”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ أَلۡقُواْۖ فَلَمَّآ أَلۡقَوۡاْ سَحَرُوٓاْ أَعۡيُنَ ٱلنَّاسِ وَٱسۡتَرۡهَبُوهُمۡ وَجَآءُو بِسِحۡرٍ عَظِيمٖ ١١٦

“Siz atın” dedi. Vaktâ ki atacaklarını attılar, nâsın gözlerini büyülediler ve onları dehşete düşürdüler, hâsılı büyük bir sihir gösterdiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu