بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَلَقَدۡ مَكَّنَّٰكُمۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَجَعَلۡنَا لَكُمۡ فِيهَا مَعَٰيِشَۗ قَلِيلٗا مَّا تَشۡكُرُونَ ١٠

Andolsun ki, sizi, yeryüzünde yerleştirdik ve sizin için orada bir çok geçim imkânları hazırladık. Siz ne az şükrediyorsunuz!...

– Ali Fikri Yavuz

وَلَقَدۡ خَلَقۡنَٰكُمۡ ثُمَّ صَوَّرۡنَٰكُمۡ ثُمَّ قُلۡنَا لِلۡمَلَٰٓئِكَةِ ٱسۡجُدُواْ لِأٓدَمَ فَسَجَدُوٓاْ إِلَّآ إِبۡلِيسَ لَمۡ يَكُن مِّنَ ٱلسَّٰجِدِينَ ١١

Gerçekten ilk defa sizi (ruhlarınızı) yarattık, sonra size şekil verdik ve sonra da meleklere: “- Âdem’e (hürmet için) secde edin”, dedik. Hemen İblisten başka bütün melekler secde ettiler, o (iblis) secde edicilerden olmadı.

– Ali Fikri Yavuz

قَالَ مَا مَنَعَكَ أَلَّا تَسۡجُدَ إِذۡ أَمَرۡتُكَۖ قَالَ أَنَا۠ خَيۡرٞ مِّنۡهُ خَلَقۡتَنِي مِن نَّارٖ وَخَلَقۡتَهُۥ مِن طِينٖ ١٢

Allah İblis’e “- Ben, sana secde ile emretmiş iken, seni, secde etmekten alıkoyan neydi?” buyurdu. İblis şöyle dedi: “- Ben Âdem’den hayırlıyım çünkü beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın.”

– Ali Fikri Yavuz

قَالَ فَٱهۡبِطۡ مِنۡهَا فَمَا يَكُونُ لَكَ أَن تَتَكَبَّرَ فِيهَا فَٱخۡرُجۡ إِنَّكَ مِنَ ٱلصَّٰغِرِينَ ١٣

Allâh Tealâ şöyle buyurdu: “- Hemen in oradan (cennetten), sana cennette kibirlenmek (kendini büyük görmek) gerekmez. Haydi çık, çünkü sen, hor ve bayağı kimselerdensin.”

– Ali Fikri Yavuz

قَالَ أَنظِرۡنِيٓ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ ١٤

İblis: “-Bana kıyamete kadar ömür ve mühlet ver”, dedi.

– Ali Fikri Yavuz

قَالَ إِنَّكَ مِنَ ٱلۡمُنظَرِينَ ١٥

Allah da: “-Sen mühlet verilenlerdensin”, buyurdu.

– Ali Fikri Yavuz

قَالَ فَبِمَآ أَغۡوَيۡتَنِي لَأَقۡعُدَنَّ لَهُمۡ صِرَٰطَكَ ٱلۡمُسۡتَقِيمَ ١٦

İblis: “-Öyle ise, beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki, insanoğullarını saptırmak için, muhakkak senin doğru yoluna oturacağım, vesvese verip pusu kuracağım.

– Ali Fikri Yavuz

ثُمَّ لَأٓتِيَنَّهُم مِّنۢ بَيۡنِ أَيۡدِيهِمۡ وَمِنۡ خَلۡفِهِمۡ وَعَنۡ أَيۡمَٰنِهِمۡ وَعَن شَمَآئِلِهِمۡۖ وَلَا تَجِدُ أَكۡثَرَهُمۡ شَٰكِرِينَ ١٧

Sonra onlara, önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Sen de çoğunu şükrediciler bulmıyacaksın.” dedi.

– Ali Fikri Yavuz

قَالَ ٱخۡرُجۡ مِنۡهَا مَذۡءُومٗا مَّدۡحُورٗاۖ لَّمَن تَبِعَكَ مِنۡهُمۡ لَأَمۡلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنكُمۡ أَجۡمَعِينَ ١٨

Allah Tealâ şöyle buyurdu: “- ayıblanmış ve rahmetimden koğulmuş olarak çık oradan. And olsun ki, onlardan her kim sana uyarsa, cehennemi hep sizden dolduracağım.”

– Ali Fikri Yavuz

وَيَٰٓـَٔادَمُ ٱسۡكُنۡ أَنتَ وَزَوۡجُكَ ٱلۡجَنَّةَ فَكُلَا مِنۡ حَيۡثُ شِئۡتُمَا وَلَا تَقۡرَبَا هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ ٱلظَّٰلِمِينَ ١٩

Ey Âdem! Sen, zevcenle birlikte cennette yerleş de, ikiniz dilediğiniz nimetlerden yeyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın ki, sonra zalimlerden olursunuz.

– Ali Fikri Yavuz

فَوَسۡوَسَ لَهُمَا ٱلشَّيۡطَٰنُ لِيُبۡدِيَ لَهُمَا مَا وُۥرِيَ عَنۡهُمَا مِن سَوۡءَٰتِهِمَا وَقَالَ مَا نَهَىٰكُمَا رَبُّكُمَا عَنۡ هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةِ إِلَّآ أَن تَكُونَا مَلَكَيۡنِ أَوۡ تَكُونَا مِنَ ٱلۡخَٰلِدِينَ ٢٠

Nihayet Şeytan, onların örtülü avret yerleri kendilerine açılmak için, onlara vesvese verip şöyle dedi: “-Rabbiniz size bu ağacı, iki melek olacağınız, yahut devamlı (cennette) kalıcılardan bulunacağınız için yasak etti.”

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00