003 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ أَوۡلَى ٱلنَّاسِ بِإِبۡرَٰهِيمَ لَلَّذِينَ ٱتَّبَعُوهُ وَهَٰذَا ٱلنَّبِيُّ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْۗ وَٱللَّهُ وَلِيُّ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ٦٨

Doğrusu insanların İbrâhim’e en yakını her hâlde onun izince gidenler ve şu Peygamber ve iman edenlerdir, Allah da mü’minlerin velîsidir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Gerçekten İbrahim'e en yakın insanlar O'na uymuş olanlar ile bu peygamber ile O'na inananlardır. Allah müminlerin dostudur.

– Seyyid Kutub

Şüphesiz, insanların İbrahim'e en yakın olanı, elbette ona uyanlar, bir de bu peygamber (Muhammed) ve mü'minlerdir. Allah da mü'minlerin dostudur.

– Diyanet İşleri

وَدَّت طَّآئِفَةٞ مِّنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ لَوۡ يُضِلُّونَكُمۡ وَمَا يُضِلُّونَ إِلَّآ أَنفُسَهُمۡ وَمَا يَشۡعُرُونَ ٦٩

Ehl-i kitabdan bir tâife arzu etti ki sizi şaşırtsalar, hâlbuki sırf kendilerini şaşırtıyorlar da farkına varmıyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kitap ehlinden bir grup, sizi yoldan çıkarma sevdasına kapıldı. Oysa onlar sadece kendilerini yoldan çıkarırlar, ama bunun farkında değildirler.

– Seyyid Kutub

Kitap ehlinden bir grup sizi saptırabilmeyi çok arzu etti. Oysa sadece kendilerini saptırıyorlar, fakat farkına varmıyorlar.

– Diyanet İşleri

يَٰٓأَهۡلَ ٱلۡكِتَٰبِ لِمَ تَكۡفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَأَنتُمۡ تَشۡهَدُونَ ٧٠

Ey ehl-i kitab! Niçin Allah’ın âyetlerine küfr ediyorsunuz? Hâlbuki görüp duruyorsunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ey kitap ehli, niye göz göre göre Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorsunuz?

– Seyyid Kutub

Ey Kitap ehli! (Gerçeğe) şahit olduğunuz halde, niçin Allah'ın âyetlerini inkar ediyorsunuz?

– Diyanet İşleri

يَٰٓأَهۡلَ ٱلۡكِتَٰبِ لِمَ تَلۡبِسُونَ ٱلۡحَقَّ بِٱلۡبَٰطِلِ وَتَكۡتُمُونَ ٱلۡحَقَّ وَأَنتُمۡ تَعۡلَمُونَ ٧١

Ey ehl-i kitab, niçin hakkı bâtılla buluyorsunuz da hakkı ketm ediyorsunuz? Hâlbuki bilip duruyorsunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ey kitap ehli, niye gerçeğin üzerine batılı örtüyor ve bile bile gerçeği saklıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

Ey Kitap ehli! Niçin hakkı batılla karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz?

– Diyanet İşleri

وَقَالَت طَّآئِفَةٞ مِّنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ ءَامِنُواْ بِٱلَّذِيٓ أُنزِلَ عَلَى ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَجۡهَ ٱلنَّهَارِ وَٱكۡفُرُوٓاْ ءَاخِرَهُۥ لَعَلَّهُمۡ يَرۡجِعُونَ ٧٢

Ehl-i kitabdan bir tâife de şöyle dedi: “Varın o mü’minlere indirilene güpegündüz iman edin, âhirinde de dönüp küfr edin belki onlar da dönerler

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kitap ehlinden bir grup dedi ki; 'müminlere indirilen mesaja günün başlangıcında inanınız, fakat günün sonunda onu reddediniz, böylece belki onlar da inançlarından dönerler.

– Seyyid Kutub

Kitap ehlinden bir grup, "Mü'minlere indirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da inkar edin, belki onlar (size bakarak) dönerler" dedi.

– Diyanet İşleri

وَلَا تُؤۡمِنُوٓاْ إِلَّا لِمَن تَبِعَ دِينَكُمۡ قُلۡ إِنَّ ٱلۡهُدَىٰ هُدَى ٱللَّهِ أَن يُؤۡتَىٰٓ أَحَدٞ مِّثۡلَ مَآ أُوتِيتُمۡ أَوۡ يُحَآجُّوكُمۡ عِندَ رَبِّكُمۡۗ قُلۡ إِنَّ ٱلۡفَضۡلَ بِيَدِ ٱللَّهِ يُؤۡتِيهِ مَن يَشَآءُۗ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ ٧٣

ve kendi dininize tâbiʿ olanlardan başkasına eman vermeyin. De ki: Her hâlde hidâyet Allah hidâyeti, size verilen gibisi birine veriliyor veya Rabbinizin huzurunda size galebe edecekler diye mi bu? De ki: Doğrusu fazl Allah’ın elindedir, onu dilediğine verir ve Allah Vâsiʿdir, Alîm’dir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Aslında kendi dininize uyanlardan başkasına sakın inanmayınız: De ki; 'Doğru yol yalnız Allah'ın gösterdiği yoldur: Onlar birbirlerine 'Size verilen mesajın benzeri bir başkasına (peygambere) verildiği için ya da söyleyeceklerinizi, Rabbiniz katında size karşı delil olarak kullanırlar diye müslümanların dinlerine inanmayın' derler. De ki; 'Lütuf, Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah'ın lütfu geniştir ve O her şeyi bilir.'

– Seyyid Kutub

"Sizin dininize uyandan başkasına inanmayın" (dediler). De ki: "Şüphesiz hidayet, Allah'ın hidayetidir. Birine, size verilenin benzerinin verilmesinden veya Rabbinizin huzurunda aleyhinize deliller getireceklerinden ötürü mü (böyle söylüyorsunuz)?" De ki: "Lütuf Allah'ın elindedir. Onu dilediğine verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir."

– Diyanet İşleri

يَخۡتَصُّ بِرَحۡمَتِهِۦ مَن يَشَآءُۗ وَٱللَّهُ ذُو ٱلۡفَضۡلِ ٱلۡعَظِيمِ ٧٤

Rahmetiyle imtiyazı dilediğine bahşeder, daha Allah çok büyük fazl sâhibidir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O rahmetini dilediğinin tekeline verir. Hiç kuşkusuz Allah'ın lütfu büyüktür.

– Seyyid Kutub

O, rahmetini dilediğine has kılar. Allah büyük lütuf sahibidir.

– Diyanet İşleri

۞ وَمِنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ مَنۡ إِن تَأۡمَنۡهُ بِقِنطَارٖ يُؤَدِّهِۦٓ إِلَيۡكَ وَمِنۡهُم مَّنۡ إِن تَأۡمَنۡهُ بِدِينَارٖ لَّا يُؤَدِّهِۦٓ إِلَيۡكَ إِلَّا مَا دُمۡتَ عَلَيۡهِ قَآئِمٗاۗ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَالُواْ لَيۡسَ عَلَيۡنَا فِي ٱلۡأُمِّيِّـۧنَ سَبِيلٞ وَيَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلۡكَذِبَ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ ٧٥

Ehl-i kitabdan öylesi vardır ki ona yüklerle emanet bıraksan onu sana te’diye eder, yine onlardan öylesi de vardır ki ona bir dinar emanet etsen tepesine binmedikçe onu sana te’diye etmez. Bunun sebebi, çünkü bunlar “bizim aleyhimize ümmîlerde bir yol yoktur” derler ve Allah’a karşı bile bile yalan söylerler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Kitap ehlinden öylesi var ki, yanına yüklü bir emanet bıraksan onu sana geri verir, buna karşılık öylesi var ki, eğer ona bir dinarcık emanet versen, sürekli tepesinde dikilmedikçe onu sana geri vermez. 'Ümmilere (kendi dinimizden olmayanlara) karşı hiçbir sorumluluğumuz yoktur' dedikleri için böyle davrananlar, böyle bile bile Allah adına yalan söylerler.

– Seyyid Kutub

Kitap ehlinden öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emanet etsen, onu sana (eksiksiz) iade eder. Fakat onlardan öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip durmadıkça onu sana iade etmez. Bu da onların, "Ümmîlere karşı (yaptıklarımızdan) bize vebal yoktur" demelerinden dolayıdır. Onlar, bile bile Allah'a karşı yalan söylerler.

– Diyanet İşleri

بَلَىٰۚ مَنۡ أَوۡفَىٰ بِعَهۡدِهِۦ وَٱتَّقَىٰ فَإِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلۡمُتَّقِينَ ٧٦

Hayır yol var, Allah var, her kim ahdine vefa eder ve korunursa şüphe yok ki Allah o müttakīleri sever.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hayır, öyle değil. Kim sözünü yerine getirir ve günahtan sakınırsa bilsin ki Allah kesinlikle takva sahiplerini sever.

– Seyyid Kutub

Hayır! (Gerçek, onların dediği değil.) Kim sözünü yerine getirir ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsa şüphesiz Allah da sakınanları sever.

– Diyanet İşleri

إِنَّ ٱلَّذِينَ يَشۡتَرُونَ بِعَهۡدِ ٱللَّهِ وَأَيۡمَٰنِهِمۡ ثَمَنٗا قَلِيلًا أُوْلَٰٓئِكَ لَا خَلَٰقَ لَهُمۡ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ ٱللَّهُ وَلَا يَنظُرُ إِلَيۡهِمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وَلَا يُزَكِّيهِمۡ وَلَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٞ ٧٧

Fakat onlar o Allah’ın ahdini ve kendi yeminlerini birkaç paraya satanlar, işte onların âhirette hiç nasibi yoktur, Allah onlara kelâmıyla hitab etmeyecek ve kıyamet günü nazar buyurmayacak ve kendilerini temize çıkarmayacaktır, onların hakkı elîm bir azabdır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Allah'a verdikleri sözü ve yeminleri birkaç para karşılığında satanlar var ya, onların ahirette hiçbir payları olmaz. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz, taraflarına bakmaz ve kendilerini günahlardan arındırmaz; onları acıklı bir azap beklemektedir.

– Seyyid Kutub

Şüphesiz, Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır.

– Diyanet İşleri

وَإِنَّ مِنۡهُمۡ لَفَرِيقٗا يَلۡوُۥنَ أَلۡسِنَتَهُم بِٱلۡكِتَٰبِ لِتَحۡسَبُوهُ مِنَ ٱلۡكِتَٰبِ وَمَا هُوَ مِنَ ٱلۡكِتَٰبِ وَيَقُولُونَ هُوَ مِنۡ عِندِ ٱللَّهِ وَمَا هُوَ مِنۡ عِندِ ٱللَّهِۖ وَيَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلۡكَذِبَ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ ٧٨

Bir de onlardan bir fırka vardır, dillerini kitaba eğer bükerler, onu kitabdan sanasınız diye, hâlbuki kitabdan değildir. Hem “o Allah tarafındandır” derler, hâlbuki Allah tarafından değildir de Allah nâmına bile bile yalan söylerler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlardan öyleleri var ki, kutsal kitabı dik durarak okurlar, böylece okuduklarını Allah kitabından sanmanızı sağlamaya çalışırlar. Oysa bu okudukları şeyler kitaptan değildir. 'Bu Allah katındandır' derler. Oysa Allah katından değildir. Böylece bile bile Allah adına yalan söylerler.

– Seyyid Kutub

Onlardan (Kitap ehlinden) bir grup var ki, Kitab'dan olmadığı halde Kitab'dan sanasınız diye (okudukları) Kitap'tanmış gibi dillerini eğip bükerler ve, "Bu, Allah katındandır" derler. Halbuki o, Allah katından değildir. Bile bile Allah'a karşı yalan söylerler.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu