بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَّا جُنَاحَ عَلَيۡهِنَّ فِيٓ ءَابَآئِهِنَّ وَلَآ أَبۡنَآئِهِنَّ وَلَآ إِخۡوَٰنِهِنَّ وَلَآ أَبۡنَآءِ إِخۡوَٰنِهِنَّ وَلَآ أَبۡنَآءِ أَخَوَٰتِهِنَّ وَلَا نِسَآئِهِنَّ وَلَا مَا مَلَكَتۡ أَيۡمَٰنُهُنَّۗ وَٱتَّقِينَ ٱللَّهَۚ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ شَهِيدًا ٥٥

Peygamberin zevcelerine (ve müminlerin karılarına), babaları, oğulları, kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, din kardeşlerinden olan kadınları ve sahib oldukları köleleri hakkında bir günah yoktur. (Evlerine gelebilirler ve onlarla konuşabilirler. Burada amca ve dayı anılmamıştır, çünkü bunlar ana ve baba mevkiindedirler). Bununla beraber (Ey Peygamberin zevceleri), Allah’dan korkun; çünkü Allah her şeye şahid bulunuyor.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّ ٱللَّهَ وَمَلَٰٓئِكَتَهُۥ يُصَلُّونَ عَلَى ٱلنَّبِيِّۚ يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ صَلُّواْ عَلَيۡهِ وَسَلِّمُواْ تَسۡلِيمًا ٥٦

Gerçekten Allah ve melekleri, Peygambere salât ederler (şeref ve şanını yüceltirler). Ey iman edenler! Siz de O’na salât edin (Allahümme salli alâ MUHAMMED, deyin) ve gönülden teslim olun.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّ ٱلَّذِينَ يُؤۡذُونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ لَعَنَهُمُ ٱللَّهُ فِي ٱلدُّنۡيَا وَٱلۡأٓخِرَةِ وَأَعَدَّ لَهُمۡ عَذَابٗا مُّهِينٗا ٥٧

Şüphe yok ki Allah’a ve Rasûlüne eziyyet verenlere, Allah, dünyada ve ahirette lânet etmiştir, (onları rahmetiden koğmuştur). Onlara, pek hor düşürücü bir azab da hazırlamıştır.

– Ali Fikri Yavuz

وَٱلَّذِينَ يُؤۡذُونَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِ بِغَيۡرِ مَا ٱكۡتَسَبُواْ فَقَدِ ٱحۡتَمَلُواْ بُهۡتَٰنٗا وَإِثۡمٗا مُّبِينٗا ٥٨

Erkek müminlerle kadın müminlere, işlemedikleri bir günahla eziyyet edenler, (onlara iftira atanlar), doğrusu açık bir günah yüklenmişlerdir.

– Ali Fikri Yavuz

يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِيُّ قُل لِّأَزۡوَٰجِكَ وَبَنَاتِكَ وَنِسَآءِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ يُدۡنِينَ عَلَيۡهِنَّ مِن جَلَٰبِيبِهِنَّۚ ذَٰلِكَ أَدۡنَىٰٓ أَن يُعۡرَفۡنَ فَلَا يُؤۡذَيۡنَۗ وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورٗا رَّحِيمٗا ٥٩

Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, (kendilerini baştan aşağı örten) elbiselerinden giyib örtünsünler. İşte, böyle giyinmeleri, (iffetli) tanınıb da (ahlâksızlar tarafından) eziyyet edilmemelerine daha elverişlidir. Allah Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır. Rahîm’dir= çok merhametlidir.

– Ali Fikri Yavuz

۞ لَّئِن لَّمۡ يَنتَهِ ٱلۡمُنَٰفِقُونَ وَٱلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٞ وَٱلۡمُرۡجِفُونَ فِي ٱلۡمَدِينَةِ لَنُغۡرِيَنَّكَ بِهِمۡ ثُمَّ لَا يُجَاوِرُونَكَ فِيهَآ إِلَّا قَلِيلٗا ٦٠

Celâlim hakkı için, eğer münafıklarla kalblerinde şehvet hastalığı bulunanlar ve şehirde müminlerin ayıblarını arayıb yayanlar, (fenalıklarından) vazgeçmezlerse, muhakkak seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle o şehirde (Medine’de) az bir zamandan fazla komşu olamazlar;

– Ali Fikri Yavuz

مَّلۡعُونِينَۖ أَيۡنَمَا ثُقِفُوٓاْ أُخِذُواْ وَقُتِّلُواْ تَقۡتِيلٗا ٦١

Koğulmuş olarak nerede ele geçirilirlerse tutulurlar kıyasıya öldürülürler.

– Ali Fikri Yavuz

سُنَّةَ ٱللَّهِ فِي ٱلَّذِينَ خَلَوۡاْ مِن قَبۡلُۖ وَلَن تَجِدَ لِسُنَّةِ ٱللَّهِ تَبۡدِيلٗا ٦٢

İşte bundan evvel geçen münafıklar hakkındaki Allah’ın (azab) kanunu böyledir. Allah’ın kanununu değiştirmeye asla imkân bulamazsın.

– Ali Fikri Yavuz

يَسۡـَٔلُكَ ٱلنَّاسُ عَنِ ٱلسَّاعَةِۖ قُلۡ إِنَّمَا عِلۡمُهَا عِندَ ٱللَّهِۚ وَمَا يُدۡرِيكَ لَعَلَّ ٱلسَّاعَةَ تَكُونُ قَرِيبًا ٦٣

İnsanlar, sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- Onun ilmi ancak Allah’ın katındadır. Olur ki kıyamet, yakında vuku bulur.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّ ٱللَّهَ لَعَنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ وَأَعَدَّ لَهُمۡ سَعِيرًا ٦٤

Doğrusu Allah, kâfirleri rahmetinden koğmuş ve onlara şiddetli bir ateş hazırlamıştır.

– Ali Fikri Yavuz

خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدٗاۖ لَّا يَجِدُونَ وَلِيّٗا وَلَا نَصِيرٗا ٦٥

Orada ebedî olarak kalırlar, ne bir dost bulabilirler, ne de bir yardımcı...

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00