100 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلۡعَٰدِيَٰتِ ضَبۡحٗا ١

(1-2) Andolsun o hızlı hızlı koşanlara. Sonra o çarparak ateş saçanlara.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَٱلۡمُورِيَٰتِ قَدۡحٗا ٢

(1-2) Andolsun o hızlı hızlı koşanlara. Sonra o çarparak ateş saçanlara.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَٱلۡمُغِيرَٰتِ صُبۡحٗا ٣

Sonra sabahleyin baskın verenlere.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَأَثَرۡنَ بِهِۦ نَقۡعٗا ٤

Sonra onunla toz duman karıştıranlara.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَوَسَطۡنَ بِهِۦ جَمۡعًا ٥

Sonra onunla bir topluluğun ortasına girenlere (andolsun ki),

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ لِرَبِّهِۦ لَكَنُودٞ ٦

Muhakkak o insan, Rabbi için elbette nankördür.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِنَّهُۥ عَلَىٰ ذَٰلِكَ لَشَهِيدٞ ٧

Ve şüphe yok ki o (insan) bunun üzerine (bu nankörlüğüne) elbette bir şahittir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِنَّهُۥ لِحُبِّ ٱلۡخَيۡرِ لَشَدِيدٌ ٨

Ve şüphesiz ki o servet muhabbeti için pek şiddetlidir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

۞ أَفَلَا يَعۡلَمُ إِذَا بُعۡثِرَ مَا فِي ٱلۡقُبُورِ ٩

Bilmez mi ki, kabirlerde olanlar fırlatılacakları zaman,

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَحُصِّلَ مَا فِي ٱلصُّدُورِ ١٠

Ve sinelerde olanlar, toptan izhar edildiği vakit,

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّ رَبَّهُم بِهِمۡ يَوۡمَئِذٖ لَّخَبِيرُۢ ١١

Şüphe yok ki, Rabbleri o gün onlara (ait bütün işlerden) elbette haberdardır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu