بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَوۡ يَذَّكَّرُ فَتَنفَعَهُ ٱلذِّكۡرَىٰٓ ٤

Yahut öğüt alacaktı da bu, kendisine fayda verecekti.

– İbni Kesir

أَمَّا مَنِ ٱسۡتَغۡنَىٰ ٥

Ama kendisini müstağni gören.

– İbni Kesir

فَأَنتَ لَهُۥ تَصَدَّىٰ ٦

İşte sen, onu karşına alıyorsun.

– İbni Kesir

وَمَا عَلَيۡكَ أَلَّا يَزَّكَّىٰ ٧

Halbuki onun temizlenmemesinden sana ne?

– İbni Kesir

وَأَمَّا مَن جَآءَكَ يَسۡعَىٰ ٨

Ama sana koşarak gelen,

– İbni Kesir

وَهُوَ يَخۡشَىٰ ٩

Ki o, korkar durumdadır.

– İbni Kesir

فَأَنتَ عَنۡهُ تَلَهَّىٰ ١٠

Sen ona aldırmıyor, oyalanıyorsun.

– İbni Kesir

كـَلَّآ إِنَّهَا تَذۡكِرَةٞ ١١

Sakın; çünkü bu, bir öğüttür.

– İbni Kesir

فَمَن شَآءَ ذَكَرَهُۥ ١٢

Dileyen onu düşünüp öğüt alır.

– İbni Kesir

فِي صُحُفٖ مُّكَرَّمَةٖ ١٣

O, çok şerefli sahifelerdedir.

– İbni Kesir

مَّرۡفُوعَةٖ مُّطَهَّرَةِۭ ١٤

Yüceltilmiş ve temizlenmiştir.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu