بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
فَلۡيَنظُرِ ٱلۡإِنسَٰنُ إِلَىٰ طَعَامِهِۦٓ ٢٤
Bir de o insan taâmına baksın.
İnsan yiyeceğine bir baksın.
Herşeyden önce insan, yediği yemeğine bir baksın!
أَنَّا صَبَبۡنَا ٱلۡمَآءَ صَبّٗا ٢٥
Biz o suyu bir döküş dökmekteyiz.
O suyu döktükçe döktük.
Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık.
ثُمَّ شَقَقۡنَا ٱلۡأَرۡضَ شَقّٗا ٢٦
Sonra o Arz’ı bir yarış yarmaktayız.
Sonra toprağı güzelce yardık.
Sonra toprağı, iyiden iyiye yardık!
فَأَنۢبَتۡنَا فِيهَا حَبّٗا ٢٧
Bu suretle onda dâneler
Orada bitirdik, taneleri.
Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
وَعِنَبٗا وَقَضۡبٗا ٢٨
üzümler, yoncalar
Üzümler, yoncalar,
Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
وَزَيۡتُونٗا وَنَخۡلٗا ٢٩
zeytinlikler, hurmalıklar
Zeytinler, hurmalar.
Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
وَحَدَآئِقَ غُلۡبٗا ٣٠
âfâka ser çekmiş dilber bahçeler
İri ve sık ağaçlı bahçeler.
Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
وَفَٰكِهَةٗ وَأَبّٗا ٣١
meyveler, çayırlar, neler yetiştirmekteyiz
Meyveler ve çayırlar.
Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
مَّتَٰعٗا لَّكُمۡ وَلِأَنۡعَٰمِكُمۡ ٣٢
sizin ve davarlarınızın intifâ‘ı için.
Sizin ve hayvanlarınızın yararına.
Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
فَإِذَا جَآءَتِ ٱلصَّآخَّةُ ٣٣
Amma geldiği vakit o Sâhha (o sayhasını dinletecek belâ)
Kulakları sağır edercesine yüksek o gürültü geldiği zaman.
bu meal diğer sayfada verilmiştir.
Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
يَوۡمَ يَفِرُّ ٱلۡمَرۡءُ مِنۡ أَخِيهِ ٣٤
o kaçacağı gün kişinin kardeşinden
İşte o gün kişi kaçar, kardeşinden,