بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قُلْ أَنفِقُواْ طَوْعًا أَوْ كَرْهًا لَّن يُتَقَبَّلَ مِنكُمْۖ إِنَّكُمْ كُنتُمْ قَوْمًا فَٰسِقِينَ ﴿٥٣

De ki: gerek tavan infak edin gerek kerhen sizden hiç bir zaman nefakalarınız kabul edilmeyecek, çünkü siz fasık bir kavim oldunuz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

De ki: Gerek istekli, gerek isteksiz olarak infak edin, nasıl olsa kabul edilmeyecektir. Çünkü siz, gerçekten fasıklık eden bir kavim oldunuz.

— İbni Kesir

Yine de ki: “İster gönüllü, ister gönülsüz olarak harcayın, sizden asla kabul olunmayacaktır. Çünkü siz fasık bir topluluksunuz.”

— Diyanet İşleri

De ki: «Gerek gönül rızaasıyla harcedin, gerek istemeyerek (verin). Sizden (çıkan) hiç bir (nafaka) kat'iyyen kabul olunmayacakdır. Çünkü siz (Allah yolunda cihâddan geri kalmak suretiyle) faasıklar güruhu (na iltihak etmiş) oldunuz».

— Hasan Basri Çantay

Onlara de ki, «İster gönüllü, ister gönülsüz olarak sadaka veriniz, verdiğiniz sadakalar kabul edilmeyecektir, sizler yoldan çıkmışlar güruhusunuz.»

— Seyyid Kutub

AYARLAR