بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَقَاسَمَهُمَآ إِنِّى لَكُمَا لَمِنَ ٱلنَّٰصِحِينَ ﴿٢١

Ve her halde ben sizin hayrınızı istiyenlerdenim diye ikisine de yemin etti.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve; doğrusu ben size öğüt verenlerdenim, diye ikisine yemin etti.

— İbni Kesir

“Şüphesiz ben size öğüt verenlerdenim” diye de onlara yemin etti.

— Diyanet İşleri

Bir de onlara: «Şübhesiz ki ben sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim» diye yemîn etdi.

— Hasan Basri Çantay

Onlara 'Ben gerçekten sizin iyiliğinizi istiyorum' diye yemin etti.

— Seyyid Kutub

AYARLAR