بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قُل لَّآ أَمْلِكُ لِنَفْسِى نَفْعًا وَلَا ضَرًّا إِلَّا مَا شَآءَ ٱللَّهُۚ وَلَوْ كُنتُ أَعْلَمُ ٱلْغَيْبَ لَٱسْتَكْثَرْتُ مِنَ ٱلْخَيْرِ وَمَا مَسَّنِىَ ٱلسُّوٓءُۚ إِنْ أَنَاْ إِلَّا نَذِيرٌ وَبَشِيرٌ لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ ﴿١٨٨

De ki: ben kendi kendime Allah’ın dilediğinden başka bir menfaate de malik değilim bir mazarrata da, eğer ben bütün gaybi bilir olsa idim daha çok hayır yapardım ve kötülük denilen şey yanıma uğramazdı, ben o değil, ancak iman edecek bir kavim için inzar-u bişarete memûr bir peygamberim.

— Elmalılı Hamdi Yazır

De ki: Ben, kendime Allah'ın dilediğinden başka ne fayda verebilirim, ne de zarar. Eğer ben, gaybı bileydim; daha çok hayır yapmak isterdim. Ve bana, hiç bir fenalık da dokunmazdı. Ben, sadece iman eden bir kavme uyarıcı ve müjdeciyim.

— İbni Kesir

De ki: “Allah dilemedikçe ben kendime bir zarar verme ve bir fayda sağlama gücüne sahip değilim. Eğer ben gaybı biliyor olsaydım, daha çok hayır elde etmek isterdim ve bana kötülük dokunmazdı. Ben inanan bir kavim için sadece bir uyarıcı ve bir müjdeciyim.”

— Diyanet İşleri

De ki: «Ben kendim için, Allahın dilediğinden başka, ne bir fâide (yi celb etmi) ye, ne de bir zarar (ı savmıy) a muktedir değilim. Eğer ben ğaybı bilseydim elbet daha çok hayır yapmak isterdim ve bana hiç bir fenalık da dokunmazdı. Ben îman edecek her hangi bir kavme (Başlarına gelecek) azabın habercisi, (Cennetin) müjdeci (si) olmakdan başka (bir şey) değilim».

— Hasan Basri Çantay

De ki; ben kendime, Allah'ın dilediğinden başka bir yarar ya da zarar dokunduracak güçte değilim. Eğer görünmeyeni, gaybı bilseydim, daha çok iyilik elde ederdim. Ve başıma hiçbir kötülük gelmezdi. Ben sadece müminler toplumuna seslenen bir uyarıcı ve müjdeciyim.

— Seyyid Kutub

AYARLAR