بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قَالَ يَٰمُوسَىٰٓ إِنِّى ٱصْطَفَيْتُكَ عَلَى ٱلنَّاسِ بِرِسَٰلَٰتِى وَبِكَلَٰمِى فَخُذْ مَآ ءَاتَيْتُكَ وَكُن مِّنَ ٱلشَّٰكِرِينَ ﴿١٤٤

Buyurdu ki: ya Musâ! Haberin olsun ben risaletlerimle ve kelâmımla seni o insanların üzerine intihap eyledim, şimdi şu sana verdiğimi al ve şükrünü bilenlerden ol.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Buyudu ki: Ey Musa; risaletim ve kelamımla seni insanlar arasından seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol.

— İbni Kesir

(Allah) “Ey Mûsâ! Vahiylerim ve konuşmamla seni insanlar üzerine seçkin kıldım. Öyleyse sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol” dedi.

— Diyanet İşleri

Buyurdu ki: «Ey Musa, ben seni risâletlerimle, kelâmımla (bütün) insanlardan mümtaz kıldım. Şimdi şu sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol».

— Hasan Basri Çantay

Allah dedi ki; «Ey Musa, mesajlarımla ve aracısız konuşmamla sana diğer insanlar üzerinde seçkin bir konum bağışladım. Sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol.»

— Seyyid Kutub

AYARLAR