بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَذَرْنِى وَمَن يُكَذِّبُ بِهَٰذَا ٱلْحَدِيثِۖ سَنَسْتَدْرِجُهُم مِّنْ حَيْثُ لَا يَعْلَمُونَ ﴿٤٤

O halde bana bırak bu sözü tekzib edenleri, biz onları istidrac ile çıkarır, bilemeyecekleri cihetten yuvarlarız.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Bu sözü yalanlayanları Bana bırak. Biz; onları, kendilerinin bilmeyecekleri bir yönden derece derece azaba yaklaştıracağız.

— İbni Kesir

(Ey Muhammed!) Bu sözü (Kur’an’ı) yalanlayanlarla beni baş başa bırak. Biz onları bilemeyecekleri biçimde adım adım helâka yaklaştıracağız.

— Diyanet İşleri

Artık bu sözü yalan sayanları bana bırak. Biz onları, kendilerinin bilmeyecekleri bir cihetden, derece derece azaba yaklaşdırıyoruz.

— Hasan Basri Çantay

Bu sözü yalanlayanı bana bırak; onları bilmedikleri yerden derece derece azaba yaklaştıracağız.

— Seyyid Kutub

AYARLAR