بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

خَٰشِعَةً أَبْصَٰرُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌۖ وَقَدْ كَانُواْ يُدْعَوْنَ إِلَى ٱلسُّجُودِ وَهُمْ سَٰلِمُونَ ﴿٤٣

Gözleri düşmüş, kendilerini bir zillet sarmış bulunur, halbuki o secdeye onlar sağ sâlim iken davet olunuyorlardı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Gözleri dönmüş olarak, yğzlerini zillet bürür. Halbuki kendileri sapa* sağlam oldukları vakit secdeye çağırılmışlardı.

— İbni Kesir

(42-43) Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin secdeye çağrılıp da gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir hâlde buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) düşün. Hâlbuki onlar sağlıklarında secde etmeye çağrılıyorlar (ve buna yanaşmıyorlar)dı.

— Diyanet İşleri

(Evet, secdeye da'vet edilecekler) gözleri düşük, kendilerini bir zillet sarmış olarak. Halbuki onlar bu secdeye (dünyâda) herşeyden salim ve sapasağlam iken da'vet ediliyorlardı.

— Hasan Basri Çantay

Gözleri dönmüş olarak yüzlerini zillet kaplar. Onlar sağlam iken de secdeye davet edildiler fakat secde etmezlerdi.

— Seyyid Kutub

AYARLAR